Sakla zamanı gelir zamanı diyenlerle kavgam.
Dolu dört bir tarafımda, beşerisiz kinayem.
Bilmem o kuralları ben, bilmem !
Köprüyü geçene kadar da kimseye dayı demem!
Yürür gider aklım kapıdan, üstün körü geçmem!
Kendimi boşluğa bırakmam.
Çünkü düşersem kalkamam.
Çok gördüm hayatı tespih yapıp geri gelmeyen.
Ölüm kalım pazarı dolu sokaklar.
Teşbihde hata olmaz der çok bilenler.
Artık ben yanıldım der, geçerim onlara.
Böylece uzamaz yerde, gölgeler.
Cahile laf anlatılmaz.
Ama son gülenlerden olma hevesinde,
Kimse zaten kimseyi dinlemiyordu.
Sonrasında herkes kalkıyordu loş masadan.
Son kalkansa omzunda, bekliyordu büyük bir el.
Bulduğuysa hissizleştiren bıçak darbesi oluyordu.
Yitip gidiyordu ömürler.
Ve ne köprüler yıkılıyor bu uğurda.
Yarım kalıyor şimdi ne gülüşler!
Özleneniyor, yitip gidenler kıyılarda.
O levanderler...
Ve leventler.
Hepsi özlenirler.
Kayıt Tarihi : 23.7.2022 23:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!