Mîladî sene’den ikibin sekiz
Hicrî sene’den ise bindörtyüzyirmidokuz
Aylar’dan Aĝ ustos’un bir’i
Hicrî ay ise Receb-i şerif’in yirmidokuzu
Gün’lerden günlerin efendisi mübârek Cum’a
Leşker-i duâ’nın gönül saraylarında Fâtiha’larla, İhlâs’larla, Yâsin’lerle, Tesbih veTeheccüd namazlarıyla hazırlamış oldukları ulvî sofralara tâ ötelerden dâvet ettikleri Ervâh-ı mukaddese’ye, en başta güllerin efendisi Muhammed Mustafâ (s.a.v.) olmak üzere bütün Peygamberlere, Evliyâ-i kirâm hazerâtına, Şühedâ’ya, bütün müslümanlara zamanın sâhibi selâhiyyetinin eliyle mânevî ziyâfetlerin verildiĝ i gece.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta