aptessiz ağza alınmayan adınla
aldanışlığın bana reva acısına
tanıklık eden mağrur yüzünün
gecelerce ruhumu bir vaşakla kızıştıran
çingene çergesi ellerinin
gözleri üşümüş bir kediye hayat veren kollarının
esrik kımıldayışları
kuşku kurtları gibi kanımı akıtırdı
ya bir mucize olur
ve avucuma kar yağardı
ya da adımın üstüne
at dalaştıran sinekler konardı
ancak hiç de derin değildi
kaldırımları eriten ayak izleri
ve bir ağustos sabahı
saçlarımın arasından geçen okun
saplanınca alnıma sancısı
hata işlediği için recmedilince suretim
mülk edindiği için kini gözlerim
çıbanlaşan duyguların günahı içinde
külliyen delirdi belki de
koşuşturmalardan yorgun
etinde zeval bulan yürek karası beynim
aklımda sadece
aynı sabahın kusmuk saçan niyetinde
gözlerimde sessiz bir ıslaklıkla
bir tutam saç kaldı sana verdiğim
bıçağın inadına inat ellerimden
Var eden inayetine teslim edilen
ya da
kanlı bir ölüm merasiminde toprağa gömülemeyen
o saçlar
ateşin eritemediği keski gibi
keskin bir jilet gibi şimdi
damarlarıma ölümü kakışlar
Kayıt Tarihi : 29.6.2006 06:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!