Ah lera, ince ruhlu ! Dağlar geceleri kapkara olur. Kurt ulur uzunca… sen ayın beyazlığına muhtaçken hiç tanımadığın kara bir bulut seni mahrum bırakır o beyazlıktan.
Ve düşmanın namlusu ensendeyken gözün çıkmış gibi ararsın meşe ağacının dalına astığın tüfeğini
Yağmur yağar sen ıslanırsın, yağmur yağar fişeklerin ıslanır; namlu soğur vadide esen rüzgar esintisinde.
Bir bir binlerce yıldırım düşer ardına. Sen yıldırım aydınlığında kurduğun patika yolları görmeye çalışırken ayağın takılır bir çakırdikeni köküne
Yere düşersin yağmur yağar, yağmur yağar sen yere düşersin lera
Bitmek bilmeyen bir yolda kendi benliğini ararsan günlerce ama ince leram sen o karanlıksın, aldanma ayın parlaklığına.
Bir bulut gelir kapkaranlık olur dünyan
Bulutsuz bir günde güneş tutulur güneşe bakamazsın
Güneş tutulur sen bakarsın
Sen bakarsın güneş tutulur
Kar yağar inceden…
Çiğ düşer gecenin sessizliğine
Yağmur yağmadan ıslatır seni
Ayakkabının içine çiğin düşürdüğü damlalar siner sessizce
Kar yağar üşürsün
Çiğ düşer ıslanırsın ince leram
Vadide rüzgar eser ordan yürüme
Yamaçtan yürü dikkat et düşmeyesin ince leram
Dik yamaçların derinliklerinde vadi var
Bir ses duyar irkilirsin
İrkilir düşersin dikkat et lera
Dik yamaçlar… derinliklerinde bir vadi…
Gaipten sesler duyarsın Sevinirsin
Sese yaklaşırsın… onlar senin cellatların sevinme
Kuru Bir kurşun sıkarlar sana ey başını İnce leram
Ölmek için genç, yaşamak için çok ihtiyarsın
Kurşun sıkarlar ölürsün
Sen ölürsün onlar kurşun sıkar
‘Yedi düvel bize saldırıyor gibi’ derdi babam
Sana da öyle yapıyorlar leram
Onlar öldürüyor sen diriliyorsun
Sen diriliyorsun onlar öldürüyor narin lera
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 12:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!