yer; Wayne, NJ
mekan; küçük bir tren istasyonu
zaman; eş zamanlı..!
sekize akıyordu sular -bende ise özleme
trene bindiğimde.
bugün her şey beklesin, Aynur
ocakta kap kacak, ipte çamaşır
ve düz ördüğün şu hayatı sen
bugün ters ilmeğinde bırak.
yok, ben değil güzelim
hey,... sen!
gözümün önünde boşuna salınıp durma öyle
pembeli, allı, morlu yeşilli...
sen ecel gibi
ne vakit geleceğin meçhul
- susarım -
kandığım cennetim/sen
tüneyipte bir dalın üstüne, şakıyorsun
uykumun köründe.
alacağın yok tabii, vereceğin yok
bakkal, kasap borcun
yetişecek bir işin yok
benim uyumam senin neyine.
My words touched everything
or I wrote of everything that touched me
except of you Istanbul, I never did
you, you the master of rhymes
As Bosphorus’s liquid seeped from the pencil of poets
location: Boonton, NJ.
spot: a small train station
time: syncrous
the time was flowing towards eight in the evening, and I
towards— longing
...tuhaf bir rüyaydı
tam bir karabasan...
uzaktaymışım çok -ırakta
parçalanmış
dağılmış bedenim her kıtaya
aynı yare ile kanadık biz seninle, Su
damlası kadar aynı
acıya aktık
uçamadan kanatlarımızdan
önce
kalbimizden yaralandık
Bu akşamüstü güneş-
giderayak yapacağını yaptı yine.
Kırk kibrit çöpü vasatinde sıyırıp çaktı,
-canım denizin üzerine.
Alıp başını giderken
-Bebek sahilince.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!