Birisi Karadeniz'in sahil köyünden
Diğeri ismini unuttuğum bir şark ilinden.
İri ela gözleri çakmak çakmaktı ve
Özlemleri vatan uğruna ölene kadar savaşmaktı.
Anadolu'da yakıcı bir yaz ortası.
Yıl 1915 aylardan Temmuz.
Çanakkale harbinin acı bir hatırası.
Birinin yakılan kına avuçlarında,
Diğerinin aklında hiç birikmeyen başlık parası.
İkisinin de anaları; Hakkımı helal etmem,
eğerki düşmana vatanı
mezar etmezseniz demişti.
Kemal henüz 15, Mustafa 18 yaşındaydı.
Daha bıyıkları bile terlememişti.
Gün mücadele günüydü
Vatan hizmet bekliyordu kendilerinden.
Oysa körpe bedenleriyle
çok uzaktılar savaşın dilinden.
Top sesleri altında bir şafak vakti
Aynı dualarla cepheye uğurlandılar.
Ataları da yüzlerce yıldır
Aynı topraklarda aynı amaç uğruna
Ve aynı düşmanlara karşı
ezelden beri vardılar.
Kemal ve Mustafa ilk kez
Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasında
Göğüs göğüse bir çatışmanın
Tam ortasındaydılar. Vurulmuşlardı.
Körpe bedenlerinden kanlar akıyordu.
Sırt sırta vermişler
Aynı amaç ve aynı inançla
Sayılı son kurşunlarını atıyordu.
Yüce komutanları savaşın en çaresiz yerinde;
Merminiz yoksa süngünüz var,
Ben size savaşmayı değil
Ölmeyi emrediyorum demişti. Ve bu sesle
Bir anda yer ve gök titremişti.
Kemal ve Mustafa, neden sonra
Allah Allah seslerini duyduklarında
Yardıma koşan Türk birliği sanarak
Umutlandılar önce.
Sonra birbirine bakarak gülümsediler
Sesin sadece kendilerinden geldiğini görünce.
Emanet mektupları verdiler birbirine.
Düşman kurşunlarıyla parçalanmazsa bedenleri
Sağ kalan mutlaka ulaştıracaktı emaneti yerine.
Uzaklarda bir yerde sevdikleri,
Nasıl da hasretle onları bekliyordu.
Oysa Kemal kör bir kurşunla yere yıkılmış,
Mustafa, kopan bacağıyla emekliyordu.
Sol göğüs cebine sakladıkları mektuplar
Düşman mermileriyle delik deşik olmuştu
Vurulan onlar değil, insanlık vurulmuştu.
Son kez gururla baktılar birbirlerine.
Kanayan mektuplarıyla
Çok uzaktılar sevdiklerine .
Neden sonra takviye Türk birliği yetiştiğinde
Kahraman iki asker silahları ellerinde
Sanki dinlenir gibi sırt sırta yatıyordu.
İri ela gözleri çakmak çakmaktı.
Sonsuz bir huzur içinde
seyreder gibi yıldızlara bakıyordu.
Şimdi onlar Çanakkale'de şehit düşmüş
Kahraman atalarının yanındadır.
Şimdi onlar, dökülen asil kanlarıyla
Türkün şanlı bayrağındadır.
Kayıt Tarihi : 29.10.2007 20:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu coğrafyanın kimliksiz gülüşlerine
çocukların atlı karınca düşlerine
sevgililerin hayalperest öpüşmelerine
sessizlikle örülen çığlıkların donuk gözlerine
ve kardeşliğin kahreden küfrüne
bilir misin
bilmez misin
….burası
Medeniyetlerin beşiği
Kadim aşkların toprağı
Barışın fidelendiği yer
Burada hiç bir savaş kazanmadı
Dudaklarında kızıl saçlı kızların güvercinler sevişti
..
evet şiirin çok güzel birliği simgeliyor ve pekiştiriyor peki en iyi kürt ölü kürtür felsefesini nasıl kaldırmalıyız yada bunun bir yıkım olacağını nasıl anlatabiliriz ben yokum ki hiç biryerde zaten ölüyüm saygılar kalemine
TÜM YORUMLAR (2)