bir
karanlıklarda
çok az kalmışsa zaman
aşk için konuşmaya
kaybolup gitmişse canan
ve vakit yoksa ağlamaya
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
TEK KELİMEYLE ŞAHASER...H.CİHAN
1960 kere tıklanmış ..sahtelik kaynıyor içimizde hani şiir seviliyordu neden bu kadar az yorum var nedeni belli polomik yaratamıyacakları için yorumda yok ..yazık
ne kadar kıskanan olmuş ya inanamıyorum ...
arkadaşlar bence aşağıda verdiğim linki tıklayıp şiirleri bi okuyun..bence harikulade,insanı başka alemlere götürüyor.
http://www.Antoloji.Com/mesut_dogan
Şairi canı vurulmak istiyor.Kolay.Bu iş içinşu sıralar dünya müsait.Nasıl olsa yapanın yanına kar kalıyor.
Büyük üstad Aşık Veysel Şatıroğlınun dediği gibi uzun ince bir yoldayım misali.Şair arkadaşın şiirinin giriş ve final cümlelerininin arasındaki anlam ve mana bütünlüğünü yakalamak için bayağı bir emek verdim.Emek verince aklıma yemek yemek geldi.
Verilen emeğe saygılarımla....
Sayın Ahmet Erdem
Uzun şiirlerler 40 dakikadan fazla uzatılan dersler gibi çabuk doygunluk duygusu yaratırlar ama söylediğiniz gibi okumadan yorum yapıştıranlar kendilerini biliyorlar.
Her şair kimi zaman uzun şiir yazar.
Okumak gerekmektedir.
Ha, uzun olduğunu için okumadım fikrim yok demek daha yiğitçe.
Şiir, uzadıkça yavaş yavaş şiir olmaktan çıkar ve başka şeyler karışır işin içine. Nazım birimleri ve diğer bütün unsurlar bir tema etrafında birleşerek şiirin yapısını oluşturur. Bütün diğer sanat dallarında da durum aynıdır. tematik bir bütünlük ve güçlü bir kompozisyon olmayan yerde sanattan bahsedilemez. Şair burada her telden çalmış fakat tematik bir bütünlük sağlayamamış; kompozisyon oluşturamamış! Kuru fasülye için yazılmış uyaklı sözleri bile şiir sanıp hayran olanlar var bu ülkede...Neyseki bu şiir biraz daha müsait hayran olunulmak için. Saygıyla.
ben bu şehre artık veda edemem
açmışsa gül olup göğsünde ölüm
bu aşkı bu halle sana diyemem
yürüyen dehşeti ben öldürürüm
sen aşkın annesi sen çılgın matem
Şair şiirin giriş kısmında yeterince ipucu vermiş aslında. Ama bir de ben sorayım: Sayıklama nedir bilir misiniz? Bu akış nereye kadar sürer, kontrol edebilir misiniz? Ben şu yukarıdaki gibi bir sayıklamayı ne kadar sürse usanmadan dinlerim...
delilik ve cinnet içinde suna
toprağa bir tohum bırakıyorum
ağıtlar düşüyor dudaklarına
ben uzanıp göğe gül takıyorum
yakacak günüm yok artık yarına
Ayrıca, sabaha karşı ilk okuyuşumda da kısmen sezmiştim; 5. mısraların sonraki 5'liğe atlama tahtası gibi kullanılmış olduğu da açık.
Sayıkla şair...
Herkes herkesi elbet anlamayacak :)
çok uzun.matruşka bebekler gibi şiir içinde şiir.
sadeleştirilip kısaltılsa çok güzel imgeler de kullanılmış.ilk üç dört kısım bana vasat göründü.
şairi kutlamak gerek yinede.
ekrem bozkurt
Yirmibir sayfalık bir şiir kitabı...
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta