Lâvinya Şiiri - Filiz Kalkışım Çolak

Filiz Kalkışım Çolak
80

ŞİİR


137

TAKİPÇİ

Lâvinya

Bir sevda ver bana Lâvinya
göğe ipek süren kanatlarının nazenin edasından…

Neretva' da titreyen maviliklerinden gözlerinin
koynundan boşaldığım çağlayanların şafağından …

Yağsın kar beyazı şahikasından üryan sancıların göğü
Eteklerinde papatyalardan bir düş
düşsün kanatlarından
yüzünde okşanan hayallere melaikeler

Ah! Lâvinya
haylaz rüzgarlarımın mavi kelebeği
sarı saçlarının nergislerinden aksın yangınlarıma kor kor güneşler

Şurada emziğinden kesilmiş bir kuzu
Soluğunda kanaması koklanılmamış güllerin

Uçtu uçacak canımda kefen yırtıklarından cıvıltılar
Ağız suyunda bir bebeğin donmuş kuşlar
-bir yüreğimden kalkışlarından
bir yüreğime konuşlarından-

İpek şalından bir yığın
altında altın saçan özgürlüğün don vurmuş sureti
çığlıklarından yükselen seslerin ruhuma dalga dalga yayılan esareti

Üşümüş minicik parmaklarında ceninlerin ezilmiş uğur böcekleri
Burnunun ucunda bir düşün gün görmeyen isi

Hepsi seni fısıldarlar kulağıma
içremde boğulmuş pür hun bağırışların son durağı
gövdeyi çoktan getirmiş bıldırcın sağımlarının
sızıntılarıma süzülen mağrurluğu
dokularıma parçalanan nefesinin acısı Lâvinya

-bir bedenden ayrılışını
bir bedene dönüşünü-

Ah!Lâvinya sevda ağacımın yalnız çiçeği
bir kırlangıç göçer ağrılarımı Saray Bosna'dan
Mostar susar hüznün serenatlarını semalarda
Vav misali çırpınışların zerre derinliklerinde
sığ efsununa banar yanan yüreğini ay

Fıstık çamlarının kozalaklarında tırtıklanır
mavisi sana doğmayan gecelerin

Ah! Tanyelinin salınımında
şuh duruşlu kızım
yağmurlarımın kirpiğinde güneşsiz ağrım benim

Yakamozlar su içmeye iner
bakışlarının bakışlarıma silkelenen çiy'inden
Seçeler dizilir dallarına vaktin
adının konçertosu başlar
ruhuna üflenen hazzın sonsuzluğa akan o mağrur huşusundan

Bir meltem dökülür tizlerinden
aşılanır eriminin şerbetlenen tadında nisanlar

Katliamın izlerini siler gözbebeklerinden ağlayanlar
çoşar Sava

Sarı saçlı bir kız çıkar içine kırılan koynun okunuşlarından
buğulu akislerinin safranlarından gülüşlerine akar

Kırılır elleri ihanetin
Karaciç’in hain döllerine iner ölüm meleği
bükülür beli Mladiç’in

Utanır filizlenişlerinde ki körpe çürükler utanır Lâvinya

ölümün kapkara isi utanır
bir haydut gibi çökerken kaburgalarının çatırtısına
nefesinde boğulan İnsan Haklarının hırıltısı utanır

Kül rengi bir düetin kılavuzluğundan damlar kelebekler
her birinin kıpırtısında yitik bir can kardelenlerce dirilir düştüğün bedenimden
yere çöker ahh arş çığlıklarından yükselirken sahibini arayan ruhların

İşte o an Lâvinya göğsüme dayandığın o an
eğilir gökler alnında ışıyışlara
ölümsüzlüğü içer kirpiklerinden cemreler

İçime sancıyışlarında polenlenir denizler
elleri yanlara düşen o halin dirilir bir daha dirilir Lâvinya
göğsüme dayanır ah ellerin
Kanatlanışlarının sessizliğinden kopar bucaklarım
saçlarının sarısından sürer pıhtıcıklarını gelinciklerin
Yağmurlara arınır ağulu uçlarında serçeler
Sustuğun yerlerinden doğar rüyalarıma geceler
şavkından masmavi gökler yağar Lâvinya !

''Güzlek sayı 8''

Filiz Kalkışım Çolak
Kayıt Tarihi : 5.5.2017 01:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    Bosna katliamında şehit edilen hayatını kaybeden tüm Bosanlı kardeşlerimize ithafımdır..

    Cevap Yaz
  • Gülşah Başol
    Gülşah Başol

    Çok güzeldi.

    Haylaz rüzgarımıın mavi kelebeği...

    Gebe kalsın polenler...
    Ne kadar bakir bir şiir sayfada şaha kalkan...

    Cevap Yaz
  • Fahri Bulut
    Fahri Bulut

    Duygu yüklü şiirinizi zevkle okudum. Yüreğiniz dert görmesin dileklerimle, saygı ve sevgilerimi yolluyorum...

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Duygu yüklü
    şiirinizi beğeniyle okudum

    Cevap Yaz
  • Mehmet Göden
    Mehmet Göden

    Güzel paylasimdi tesekkür ederim--- Sagolun

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (32)

Filiz Kalkışım Çolak