Hep karlı akşamlar gelir yorgunluğumun üstüne
Ben sana giderken sulu sepken
Yalnızlığıma beyaz düşler birikir
Uzak bir şarkıya irkilir kulaklarım
Tanıdık bir ceset
Selamsız sabahsız karşıma dikilir.
Kimi ömürler vardır
Kızılırmak kadar uzundur akar gider
Kimi ömürler vardır
Van Gölü gibi birikir
Ve kimi ömürler vardır
Yaşanmak için bir günü bekler
ayaklarım bağlı taşlarla
yürümek zor bebeğim
kan revan kunduram
gelemem ve varlığının kıyısında duramam
öylece baksam yüzüne diyorum uzaktan
Bahar yasak sevdalara sürgünleniyor
Çiğdemde uçuk sarı, gökte mavi açık
Umutlar iğde dalına düğümleniyor
Gerçekler saklı, hayaller açık saçık
Uzaklar kurşun kokusu saçlarında
Ölümü özler can
Kapatıp gözlerini acısız sancısız
Birden uyur gibi apansız
Ölümü özler can
Ölümü özler can
On yedi Ağustos gecenin üçü
Daha dündü kuşların İzmit’ten göçü
Yer yarıldı
Gök çatladı
Alev topu gibi ölüm
Sakarya’dan Avcılar’a atladı
Aşkım
Lambaya ateş koy gözlerinde harlansın
El ayak çekilince süzül koynuma
Vur aşkını göğsüme, yüreğimde canlansın
Kutsasın Tanrı uzaklarda açan tüm sevdaları
Sevgilim
Diyorlar ki bir mevsim ötede ölüm yağıyormuş bebelerin üstüne
Burda kar dökülürken pardesüme
Romantizm vuruluyor tam kalbinden
Kan akıyor şirlerime
YAŞAMAK
Yaşamak kuş kanadında kurşun ağırlığı
Bakarken hayata bir kör duyarsızlığında
Aç çocukların yüzünde üşümek yaşamak
Gülmezse kader ağlasın neyleyim
Ben ana rahminden beri böyleyim
Dil kopuk, lügat kayıp ne söyleyim
Ecelle savaşım var benim bu sabah
Ne varsa acıdan aldık payımızı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!