LAPA LAPA KAR YAĞIYOR
Kar yağıyor lapa, lapa,
Torosların ortasında.
Görbeyazın eteğinde,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Ahşaptan bir barakam var.
Sığınmışım apar topar.
Lapa, lapa kar yağıyor.
Etraf ıssız ve sessiz,
Gökyüzü gümüş grisi,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Barakamın köşesinde,
Bir şöminem var ne ise,
Odun da var, çam ve meşe.
İşte burada, birazda çıra,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Ellerim ayaklarım üşüdü.
Şömine de tutuşturdum odunu.
Bir minder atıp oturdum,
Yanan oçağın başına.
Tandır ekmeğimi ısıttım,
Dayadım köşe taşına,
Biraz peynir ve zeytin,
Birde kırdım kuru soğan.
Nasılda acıkmışım, oy aman.
Bu nimet, bu lezzet,
Bulunmaz her zaman.
Testimi de doldurdum,
Billurlaşmış kar suyundan.
Lapa, lapa kar yağıyor.
Barakamın önü açık,
Sofa şömineye karışık,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Oturdum şöminenin başına,
Seyrettim gün boyu,
Karın rüzgârla dansını,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Bu bana inanılmaz haz veriyor.
Barakamın yanı başında,
Koro tutmuş çam ağaçları,
Saz çalar yaprakları,
Rüzgârdan mızrapları.
Noel baba, giyinmiş,
Kardan beyaz papakları,
Lapa, lapa kar yağıyor.
Meşenin dalında bir saksağan,
Öte yanda ağaçkakan,
Kuzeyde ardıç ağacı,
Alt dalında cırık kuşu,
Bir vuruştur her ötüşü,
Sazıma düzen veriyor.
Lapa, lapa kar yağıyor,
Bana sonsuz huzur veriyor.
Süleyman Bektaş
(Çağdaş-i)
Kayıt Tarihi : 29.12.2008 12:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Akıp gitti su gibi...
Tam puan + Ant.
Ben de sizi aşağıdaki şiirime çağırıyorum.
Selam ve sevgilerimle...
Silvanlı Haso Dayı ile Arslanköylü Ahmet Efendi
-Ruhları şadolsun-
-1-
Mersin'in Arslanköy'ü
Nüfusuna kayıtlı
Karahasanoğlu Ahmet Efendi
Omuzunda dolma tüfeği
Çanakkale sırtlarında bir yerde
O siper senin öteki benim
Ha babam
Koşar durur
Çanakkale sırtlarında bir yerde
Denize nazın manzaralı
Gökyüzü biraz bulutlu
Tepelerin birinde
Arslanköylü Ahmet Efendi
Silvanlı Haso Dayı'yla omuzomuza
Ölüme inat kararlı
Dimdik durur
Tarih yazdıklarını bilmeden
Yorulmadan yılmadan
O siper senin öteki benim
Mahşerin kurulduğu
Yüzbinlerin vurulduğu
Çanakkale sırtlarında bir yerde
Arslanköylü Ahmet Efendi
Silvanlı Haso Dayı'yla
Koşuşur
Mermiler yağar
Şarapnel parçaları uçuşur havada
Düşman gemileri Boğaz'da mağrur
Karada onbinlerce Mehmet
Silvanlı Haso Dayı'yla
Arslanköylü Ahmet Efendi
Ve herkes
Nefes nefese dağ-taş
'Hücum' emriyle inler yer-gök
siperler arı kovanı
beyleri
Beyleri Mustafa Kemal her yerde
Göğüsler gerilir
Dillerde tekbir
Ellerinde tüfekleri
Mizan kurulur
-3
Gün biterken sessizlik başlar
Arslanköylü Ahmet Efendi
Silvanlı Haso Dayı'nın derdindedir
Binlerce ŞEHİT ERLERİ
Öper alınlarından toprak
Orada
Çanakkale sırtlarında bir yerde
Manzarası kanlı bir tepede
Yaralı bulur Haso Dayı'yı
Arslanköylü Ahmet Efendi
Omuzunda Haso Dayı
Bir elinde dolma tüfeği
Diğer elinde yüreği
Secdededir dağ-taş
derken top sesleri duyulur
Arslanköylü Ahmet Efendi
Silvanlı Haso Dayı'yla
Oracıkta vurulur
-4-
Orada
çanakkale sırtlarında bir yerde
Yüksekçe bir tepedeler şimdi
Silvanlı Haso Dayı'yla
Arslanköylü dedem Ahmet Efendi
Bilirim özgürlük türküleri dillerindeki
Elele koyunkoyuna yatıyorlar
Silvanlı Haso dayı'yla
Dedem
Arslanköylü Ahmet Efendi
Nafi Çelik
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
--------------------
Bu şiirin hikayesi:
Çanakkale'de şehit olan yüzbinlerce askerimizden yalnıca iki kişinin, Silvanlı Haso Dayı ile dedem Arslanköylü Ahmet Efendinin destanıdır bu şiirim...
Onlar koyunkoyuna yatarken bizi, 'Sen Kürtsün, sen Türksün' diye biribirimize düşürmeğe çalışan ve sözde 'Aydın! ' geçinen gafillere sözüm var; biz bir bütünüz, biz, hepimiz Türküz... Alt kimliklerimiz ne olursa olsun, ulusal kimliğimiz Türk'tür, Türklüğümüzle övünürüz.
Bu destan, Türkle Kürdün birlik ve beraberlik destanıdır.
TÜM YORUMLAR (1)