LANETLİ İSRAİL
Biz gittik o kutsal diyardan,
Vampirlere, çakallara kalmış meydan,
İçtikçe mideleri dolmuş irin ve kan,
Lanetli İsrail söylüyorsun her gün yalan.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İbrahim bey....
Yüreğinize sağlık...
O topraklar sadece bir Selahattin'i bekler...
Bir yavuz'u bekler...
Tekrar o güzel günlere kavuşmak için...
...Saygıyla
kalemin daim olsun hocam..Saygılar..
Sayın İbrahim abimiz: Bu şahlanan
ve kükreyen yüreğinizi kutluyorum.
Zalimlere karşı yapılan bu kutsal eylem,
mazlumların kurtuluşu olacak. Bütün Dünyanın
gözünün önünde bu millet örnek bir davranış
göstermiştir. Bundan sonra Dünya Siyonizm-i
artık kendi başına buyruk olmayacaktır.
Türk milleti onların korkulu rüyası olacaktır.
(Zalimler için yaşasın Cehennem)
Kardeşime selamlar
Kutluyorum duyarlı ve usta kaleminizi, Saygılarımla.
tebrik ediyor değerli kalemi kutluyorum selamlarımla
gönlümüzün acılarına tercüman olmuşsunuz.. çok teşekkür ederim dost. yüreğiniz solmasın harişka dizeler bunlar.. elleriniz yüreğiniz dert görmesin. saygılar.
duyarl yüreginizi gönülden kutarım
Değerli İbrahim Bey,
'İnsan hakları ve özgürlük burada yalan'
İnsan hakları ve özgürlük nerede yalan değil ki?
BM Genel Sekreteri’nin de yer aldığı bir gezide, bir okul bombalanmadı mı? Her bir yetkili kaçacak delik aramadı mı? Ne yaptı dünya devletleri ve Ban Kimun' mudur nedir?
Sonuç alındı mı okul çocukları öldürülürken ve fosfor bombaları sivillerin üzerinde patlarken?
Amerika'nın ve Batı'nın şımarık çocuğu, İslam âleminin baş belası İsrail'i kim, nasıl durduracak? Daha hâlâ Müslümanlar sadece kınama havasında, Hıristiyanlar, İngiltere ve Amerika sadece üzgün(!)
Vah vah, biz de çok üzüldük onların üzülmelerine(!)…
'Savunmasız insanları, yıllarca hep katlettin'
Bak bu dizenizde de dile getiriyorsunuz aynı durumu. Sadece bir hayıflanma, öfkelenme duyguları. Bazan 'bir nusûbet bin nasihatten iyidir' düşüncesiyle hareket etmek mi lazım, bilemiyorum.
Bugün bizim düşündüklerimizi, geçmişte onlar düşündüler mi... ki... demek geliyor içimden ama diyemiyorum. Daha dün İngilizlerin kucağına oturanlar, affınıza sığınarak bu ifadeyi kullanıyorum, yarın bizi yine satarlar mı demekten de kendimi alamıyorum.
Ancak gücümüz varsa önce Allah'a, sonra kendimize güveneceğiz. Sonrası mı... Destekleyenlere dost demesek bile, konjonktür (!) gereği dost, müttefik diyeceğiz herhalde.
Demiştim ya bir şiirinizdeki yorumumda, insanların iki yüzü var. Ben de insanların ikiyüzlülüğüne inanıyorum, demiştim ya... Hep bu ikiyüzlülüğü yaşamıyor muyuz?
Güzel şiiriniz için gönülden teşekkürler.
Elbette ki, içimiz kan ağladı, hem şehitlerimize, hem gönüllü şehitlerimize ve hem de yaşarken kuşatma altında cehennem azabı çeken Müslüman kardeşlerimize...
Saygı ve sevgiyle...
BU KADAR AÇIKLAMA YAPMANIZ GEREKMEZDİ.
MAKSAT ANLAŞILIYOR ZATEN.
SİZ KENDİ ŞLİİRİNİZİN YORUMUNU EN GENİŞ ŞEKİLDE YAPMIŞSINIZ.
KAHROLASI ŞAREFSİZ İSRAİL,
LANETLENMİŞ MİLLET,
ADAMA BÖYLE YAZDIRIYOR.
KUTLARIM KALEMİNİZİ,
NEFRETİNİZİ.
SELAM VE SEVGİLERİMLE.
NECATİ OCAKCI
ANTALYA
Furkan Doğan kardeşimiz ve tüm şehitlerimizin başta yakınları olmak üzere tüm müslüman aleminin başı sağolsun yerleri mekanları cennet bahçeleri olsun işallah diyorum... Gün bu gündür Tüm müslüman aleminin tek yürek tek bilek olma günüdür... Şeresizlere şerefsizliklerinin bedelini önce yaradan mevllam daha sonra onun savaşçıları biz müslümanlar ödetmeliyiz... Sonun bellidir eyyyy israillll.... Bizde ölmeye hazırız ya sen hazırmısın israil... eceli yaklaşan köpek toprağı eşelermiş....
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta