Yüzlerce felsefe kitabı okudum. Ne oldu? Bir sürü fikir, yaklaşım, tavır, tutum, tutarlılık, karşıtlık, çelişki gördüm o sayfalarda. Bir sürü mantıksal çürütüş vardı onlarda. Vesaire... Bu zamana kadar hangisini aksettirebildim yaşantıma peki? Hangisinin yaşantıma değmesine izin verdim bilinçlice? Hayatım, kafam daha çok karıştı. Zihnim bulandı, ne olacak şimdi? Hep, o, o kadardır dedim. Hiç tapmadım, imtina ettim tapmaktan, iğrendim inanmaktan. Ne olacak şimdi! İki arada bir derede, iki ayak bir pabuçta... Pabuç patlayacak yahu pabuç! Bu çetin vaziyetle nasıl başa çıkacağım şimdi? Ben daha önce neleri okudum? Hangi kitapları? Hangi yazarları? Hepsi hatırımda mı? Ne oldu okuduğum metinlere? Kayboldular. Peki ya o kadınlar? Onlar niçin zihnimdeler halâ? Niçin suretleri beliriyor aklımda? Onların adını daha çok mı tekrarladım? Yazık bana. Onlardan kurtulmak için mi yaptım bunu? Onlardan kurtulmak için, kendi içimde daima onları anarak mı gayret ettim buna? Ne olacaktı? Barışacak mıydım onlarla? Yazık bana, çok yazık. Konuşmak bile istemiyorum, kendimden iğreniyorum. Başım ağrıyor. Beynimin sağ tarafı zonkluyor. Boğazımda ve gözlerimde bir ateş hissiyatı, yanıyorlar sanki hafif hafif. Lanetler olsun bin kere!
Çepni Serhat ÖztürkKayıt Tarihi : 1.4.2023 08:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayırlı sınavlar.
TÜM YORUMLAR (1)