Biz cesaretin yırtıcı kollarında
En değerlimizi yitirince anladık
İnanmazsan bak
Hala tekrarlıyoruz delilikleri
Kolsuz kaldı akşamüstleri
Çekildi gökyüzü
Çekildi deniz
Herşey gitti
Sonsuzlukta yanık kokusu kaldı
Bir kadının elinde gündoğumu
Öksüzdü
Üryandı
Ama ayaktaydı
Laleş yeniden kalk ayağa
Sesinle duruşunla
Yenik düştü kadınlar pazarın ortasında
İşgalciler için
Gövdesi şehvetli bir nehir
Yenilginin sokaklarında
Kanatlarında yangın
Ellerinde kav
Kaç katliamdan artakalan
On ikiden vurur idik
uzun bir dikiş izi boydan boya
Koyu kırmızı bir yara
Dipdiri bir güneştir tenimize işleyen
Acının telvesine işlenen tohum
ne doğuracak hışırtılı sesiyle
göç dilinde iç çekişleriyle
Kan ağlıyor Laleş çocuklarına
tef davul kaval çalardı
yüzünü güneşe döner ve dilerdi
yeniden dağildı civa gibi güvercinler
Kayıp bir hafızanın rüzgarında Laleş
Üşüdü kınında hançer
Ki biz o hançere sultanlar verdik
bu tapınağa kurban
bu dağ yollarına kartal
mezarların göz bebeklerine kefen biçmekmiş yazgımız
Ey imgelerin Laleşi
Kaç katliamdan arta kalan
Çığlığımızı yiyoruz bütün gün
Bir hummalı katliamdan
Kurtul ve kalk ayağa
İnanmazsan bak
Donattım yıldızlarla kendimi
Uçurum sevişgenliğiyle
Ne doğuracağız şimdi acıdan başka
Kayıt Tarihi : 22.3.2015 20:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!