Lal Rengi Bahçelerde Yüreğimin Sürgün Fi ...

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Koskoca bir ömre sığdırılan kısacık anlardı yaşadıklarımız. Nasılda mutluyduk hayatın acımasızlığına karşın. Gülebiliyor eğlenebiliyorduk. Dış dünyaya kapattığımız kapılarımızın ardında. Dolunayın enerjisiydi, ruhumuzun hengâmesine ışık tutan…

Korkular yaşıyorum. Dönüşünün serap olması endişelendiriyor. Eski yaraların kanamasından korkuyorum. Hiç kapanmamış olan, ufak bir tırnak darbesiyle kanamaya hazır yaralar. Yabancılaşmış ruhun ve donuk bakışlarında bizden bir iz arıyorum.

Sahi, neden gitmiştin? Seni benden uzaklara götüren neydi? Sebebini bile söylemeden, ardına bile bakmadan çekip gitmiştin. Ayrılıklar ölümle kardeşti hani? Neden döndün?

Bıraktığın enkazın parçalarını toplamaksa niyetin, o enkazdan sadece toz zerrecikleri kaldı. Kalan her zerre ise senden bir parça. Sakın dokunma onlara, kirlenmiş ellerin ve yüreğin o enkazın kutsallığını bozar. O zerreler ki, senin gidişinle ateşe düşen kâğıtlar gibi kıvrıldılar. Soğuk ve yağmurlu akşamlarda ruhumun dinliğini bulması için o enkazın külleri arasında dolandım. Senden kalan anıları anlattılar bana tekrar tekrar. Yakutun kızıllığındaki tenha sürgün yerlerinde, gölgelerin koyuluğunda yaşarken ben, bana yoldaş bana arkadaş oldular.

Tamamını Oku
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 29.09.2011 - 13:10

    Ardına bakmadan bırakıp gidenlerin, tekrar geri dönüşlerinde eksilenleri anlatıyor yazı...
    O eksilenler ki, bir daha geri konamayacak şeylerdir... Sevgidir işi başı... Sonra kaybolan güvendir.. Samimiyettir... Bir daha giderse kuşkusunun onulmaz endişesidir... Bir daha eskisi olunmayacağının çıplak gerçeğidir...
    Yine etkili bir denemeydi Fatma(Deniz) Hanım... Seçkin bir ifade tarzıyla, duyguların okuyana başarılı bir geçişiydi... Tebrik ederim...
    Selamlar, saygılar sayfanızdan...

    Cevap Yaz
  • Sadık Turan
    Sadık Turan 27.09.2011 - 10:53

    Yaşanmışlığın yıprattığı yüreğin burukluğu yansımış çalışmanıza. Güzeldi tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Tahir Eker
    Tahir Eker 23.09.2011 - 17:56

    Aslında dostum ne giden var ne de gelen yaşamda.Geleni biz yarattık. Giden de bizim var saydığımız değil mi? Esen fırtınalar başımızda saçlarımızı savurur. Gel- gitler yüreğimizde. Denizi düşün Kıyıya bir şeyler bırakır gellerde ve kıyıdan bir şeyler alır gitlerede. Ve deniz böyle vardır homurtularıyla. Deniz öğretmenim gibi. Muzik misali homurtularını yüreğiyle dinleyenler duyar becileyin. Arada bir soluklan ha DENİZ gibi. Esen kal.

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren 23.09.2011 - 13:49

    Mutlu bir ömür yoktur dost. Sadece yaşamda mutlu anlar vardır.Bulunduğun ortamda mutlu olmaya bak. Asla altın tabakta sunulmaz mutluluklar ve de sonsuza kadar sürmez.

    Hüzünlü de olsa akıcı bir dille yazılmış hoş bir deneme yazısıydı. Kutladım tam puanla ve sevgimle...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz 22.09.2011 - 12:04

    Ek yaşam zamanlarındaki kayboluşlar...
    Ben kimdim ve bu sevgideki parçalanmadaki rolüm neydi?
    Az daha merhametli olabilseydim, az daha katlanabilir kalabilseydim içinde daha mı yeşerecekti sevgi yolundaki çimenlerde yaşamım mı darlıktan kurtulacaktı?
    Kabus rüyalarımın arkasındaki şaşkınlığı bilmiyor muydum, nedenlerini, niçinlerini çünküsüzlüğe bağlarken, sevgide çünkünün çok yavan kalacağını bilmiyor muydum, çünküsüz bir yaşam vaat etmemiş miydik birbirimize, nedendi şimdi bu şaşkınlıklarımız ki?
    mustafa yılmaz

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz 22.09.2011 - 11:57

    Son Nefese Sürecek Bu Girdap Yaşam...


    Biz sevinçlerimizi ve de kaderlerimizi birbirimize gömerken, şimdilerde acılarımla baş başa gözyaşlarımı tek başa bir başa içime dolduruyorum...
    Yalnızlığın veya çaresizliğin kuralı bu muydu, yoksa bilmediğim?

    Zar kapılarının ardındaki yaşamımı tutsaklıktan kurtarmak için beden sızılarıma ve organ çökmelerime aldırmadan var gücümle geçmişin yüklerini hâlâ omuzluyorum...

    Ben bilmez miyim gülmeleri,
    ben bilmez miyim mutlulukları,
    ben bilmez miyim sevginin gücünü
    ve
    ben bilmez miyim sevgi ile el ele tutuşmaların sonsuz gizemli yürek vurgunlarını?
    Neden şimdilerde bilmeze gelip de hepsini yok sayıp geçmişin karanlık dehlizlerine gömülüyorum...
    Neden hâlâ yaşamı zorluyorum, neden hâlâ nefesleri zorluyorum, kaç bedelin kaç ömre yeteceğini bilmiyor muyum?

    Daha ne kadar sürecek bu sevginin perişan ettiği yaşamımdaki zamanlar?
    Daha ne kadar sürecek bu kendime isyanım ve daha ne kadar sürecek bu anı mezarlığını deşmem?

    Son nefesin sonsuzluğu yoktur bilirim ve son nefese sürecek bu girdap yaşam...
    Direnecek miyim, yoksa pes edip kabullenişe mi geçeceğim, her şeyi yok sayamayıp boyun mu eğeceğim ezilmişliğimin darbelerine?
    Rıza mı göstereceğim bunca yılın darbelerine, bir anda yok sayıp?
    Hangi yaşam karelerinin neden fululeştiğini bilmeze gelip, sevginin kutsal bağıyla tekrar mı bağlanacağım?
    Olmaza gelen bu düşüncelerin ağırlığıyla yaşamı zorlamak çok daha mı kolaydı...
    mustafa yılmaz
    ant +10

    Cevap Yaz
  • Gül Şirin Yürektürk
    Gül Şirin Yürektürk 21.09.2011 - 20:01

    Sırt çantama koyduğum yüreğimle yolculuğa cikiyorum.. Cok güzel bir çalışma, yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 21.09.2011 - 19:27


    Yaşam içindeki yolculuğumuz sürerken neleri omuzlamıyoruz ki!
    Çalışmayı üst okumalar yoluyla değerlendirirken çözümlemelerin derinliğini sezebiliyorum.

    Kutluyorum Efendim.
    Nicelerine.Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Hadiye Kaptan
    Hadiye Kaptan 21.09.2011 - 18:45

    Korkular/ımız hep var yaşanılana dair...

    Güzel şiirdi, betimlemeleri ve duygu aktarımındaki ifadeleri ile
    /yazım şekli düz yazıya kaysa da)

    Tebrikler ile
    Sevgiyle kalın

    Cevap Yaz
  • Abdulrızak Kılıc
    Abdulrızak Kılıc 21.09.2011 - 18:27



    keyifle okudum
    okudukça okunası gelir insanın
    yüreğinize sağlık...



    saygılar...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta