Lal Olası Bir Dilin Izdırabı

LAL OLASI BİR DİLİN IZDIRABI

Söyle seni bu yürek nasıl yazsın
Gece yıldızım gündüz güneşim
Yer yüzünde yoktur eşin
Yıldız mızrabın sema sazın
Mısralara asla sığamazsın

Bir çift göz bir derin bakış
İnceden inceye süzülse düşüme
Karışsa umudun göz yaşıma
Söyle kaç gece sürecek bu yarış
Ruhunu titretse de bu yakarış

Ne fırtınalar kopar bilir misin
Hesapsızca içimde her gece
Ruhumu sallar yalnız beş hece
Kalbim yerinden sapsa gelir misin
Düşlerimi düşlerine alır mısın

Yollar uzun yolar ıssız
Bir özlemdir senden bana
Yokluğun sanki tabanca
Sıskamda nafile,kuralsız
Beynime her gece hesapsız

Senin için bu şehri yakmaz mıyım
Kaldırmaz mıyım bütün uyuyanları
Basıp hasretin saklandığı inleri
Kurşun üstüne kurşun sıkmaz mıyım
Yokluğunu zindana tıkmaz mıyım

Tene yangın düşse güller savrulur
Ruh titrer kalp acır nefes donar
Bir busede bir beyaz gül kanar
Hayal kırk yerinden kavrulur
Bedenim bir dağ gibi devrilir

Bu serüven bir tatlı düş olmalıydı
Bahar yeli esmeliydi saçlarına
Değmeliydi kirpik uçlarına
Avuçlarım göz yaşınla dolmalıydı
Sevinçten gözlerin ruhuma dalmalıydı

Hani demiştin ya yıkıldı hayallerim
Bir gece hayata küstüm kaldım
Sevdamı karanlığa astım kaldım
Kırılaydı o mektubu yazan ellerim
Lal olaydı hayır diyen dillerim
Lal olaydı hayır diyen dillerim

Fatih Kocatepe
(Yozgat)