I)
Aşk ayın koynunda
Ay
İstanbul’un
II)
Vay be geçmişine yandığım gençliğim
İki kıta arası köprü hangi yöne gider
Ve hangi aç gözlü martının gagasında kaldı hayallerim
Evli-yurtlu bir kız çocuğuyum şimdi
Üryan bir düşte saklanmış kadınlığı ile hayat
Üreyemez, türeyemez, düşünemez
Bayat yemek tadında şiirler
Kokmuş et ağzında köpeklerin
Vay be gençliğim
Şimdi bu şiir isyanı olmalı bilgisiz bilgeliğin
Hatta belki okur gibi yaptığımız kitapların şikâyet dilekçesi
Sever gibi yaptığımız kadınları kandırmanın ve adamları aldatmanın
İçtiğimiz her sigarayla paralanan ciğerlerin
Ve bıraktığımızı söylediğimiz halde içtiğimiz sigaranın
Kavgası olmalı bu şiir yağmurun rüzgârla
Hatta karı ile kocanın
İtin itle bitmez dalaşı
Sevişir gibi yaptığımız zamanların
Gündüz ortası çıplaklığı
İntikamı nasıl alınır yaşanmadan yazılan
Ve okumadan yorumlanan şiirlerin
Şair ben miyim? Sen kimsin?
Beni okuyacak kadar ehil misin?
Seni ehlileştiren sahibin kim?
III)
Geride bir şeyler kalmadı
Hezimetler bayram hediyesiydi
İntiharlar baharlarımın yağmacısı
Ben boynuma dolayıp da Allah’ın ellerini
Her gece isyanıma bir çizik daha attım
Yalancıydım, isyankârdım,
Bu dağ başında unutulmuş meczup bir günahkârdım
Kırkikindilerde dirilttim paranoyamın cenazesini
Kır çiçeklerini koklarken kotarıldım
Hezimetler ve talanlarla dolu bir baharın yağmacısıydık
Bulvarlarda çiçek kokularına kıvandık ve yaralandık
Abası yamalı çirkin kızların peşine takıldık
Hülyasız sevişmelerin piçlerine şiirler yazdık
Ellerimde dağlardan koparılmış gece çiçekleri
Hapşırsam şiir fışkıracak burnumdan
Nefessiz, oksijensiz, ama hep sensiz hep sensiz
İlaç kokuları, geç kalan baharın yanılgısı
Gitme kal işte daha çok işim vardı seninle
Dünyayı kurtaracaktık yazdığımız her şiirde
Ben sana kadınsı düşleri anlatacaktım
Sen kollarımda adamlığının farkına varacaktın
Gitme kal işte bu da benim şiirim olsun
IV)
Cellât baltaları, giyotinler boynumda
Kara kukuletalı katiller adım adım arkamda
Ellerinde iğneleriyle zebaniler hep avda
Kadın kapkara aynalarda
Soluksuz kovalamalardan yoruldum artık
Ellerimde yasak bildiriler ve bu şehir artık isyanda
Aşk, bulaşma daha fazla şiirlerime
Ben mezar taşlarında uyumaya razıyım
Kahve köpüklerinden umduğum medet
Kan bulaşığı emeksiz dokunuşların annesi
Son kuşlar da terk etti şehri bir bir
Frenleri tutmayan bir trenim şimdi
Daha çok işim vardı seninle gitmemeliydin
Kovsam da gitmemeliydin, sövsem de
Ben dilsiz balıktım, sen gözü kara balıkçı
Oltanla kalbimi kazıdın, ben aynasız sazandım
Nasılsın da kazımışsın yüzümü, nasıl da umarsızmışım
Şimdi gemisiz bir kaptanım
V)
Hey gidi geçmişine yandığım gençliğim
Dağlarına çiçekler serpilmiş yurdumun
Bu sarhoşluğun sebebini bahardan bulmalı
Çiçek kokularını bir bir dolunaya boyamalı
Sana yazdığımı san bu şiiri de, nimetten say kendini
Ben kalemimi kendi ellerimle kırdım
Hayaller kur sulak çöllere dair, bir de dikili ağacın olsun
Ben düşlerimi Demirkazığın arkasında bıraktım
Dünyayı kurtarırken var ol kendi içinde
İki yanı keskin kılıçlarda dans et
Susuz nehir yataklarında kıvrım kıvrım dolan
Kıvrıldıkça yan, kıvrıldıkça çoğal
Karaağaç gölgelerinde ıslık çal
VI)
İki kıta arası köprüler yok artık
Baharlar ezelsiz, baharlar ebedsiz
Ben çürümüş bir kaktüssem şimdi
Sen ıslak bir çöl
Yeşil bir vaha
Kayıt Tarihi : 3.6.2006 14:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nermin Altındağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/03/lal-28.jpg)
Kocaman tebrikler size.SAYGILARIMLA,NİMET KÖSE
TÜM YORUMLAR (2)