Kalabalık ülkesinin yalnız adamı,
Beyaza, canı yandıkça kazıdı siyah adını,
Mutluluğunda bir renk oldu, bir gökkuşağı,
Hüzünse, acı çayına kattığı şeker tadı…
Anlatmak istedi gönlünden geçeni,
Geçmedi anlattıkça anlatma isteği,
Kendine lazımken kendi benliği,
Verdi tüm duygu-ül gam hislerini…
Gitmek istedi gelirken canlar dünyaya,
Gelmek istedi giderken dostları mevlaya,
Durmak istedi koşarken şer ve bela,
Koşamadı belki de iyilik durduğunda…
Kaçtı ve gitti “kalabalık” adlı ülkesinden,
Güneye göç eden kuş sürüsü gördü giderken,
Ve kendine son kez baktı bir kuşun gözlerinden,
Gözlerini kapattı,
Önce yoldan geçti, sonra kendinden…
Kimsesizler diyarının en kayıp adamı,
Canı yandı, mutluluğunda hüznü tattı,
Ve değişmek istedi dönüşürken kani adı,
Şimdi o sade ve sadece Lafların Şahı…
Kayıt Tarihi : 1.6.2007 10:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!