Lâfazan Kral Şiiri - Macit Kuruçay

Macit Kuruçay
188

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Lâfazan Kral

ölü gazelleri izliyorum
geceden
avuçlarımda elmacık
keskin bir rüzgâr
tırpanî
vuruyor dipten
vuruyor hışır hışır seslerini
kulaklarım av köpeği
havlıyor
derin
tenhâ
mühlik bir köy karanlığında
tak tak
kulaklarım serval kulağı
tedirgin
daire daire
kendi ekseninde
hırıl hırıl
mırıl mırıl
haddizâtında
kedinin köpeğin tüfeğin
gözleri kapalı
kolluyor kokluyor
kınalı kekliği
ürkek tavşanı
korkak fareyi
kulaklarım yarı ezilmiş tetik
gazeller gazeli ak kuzu
kaya kartalının mahmuzlarında
gazeller anasına bakarak
meleyerek
yükseliyor âsumâna
mümbit müzmin bir öksürük
ciğerlerimde
sevimsiz itici bir misafir gibi
oturdu kral tahtına
kovsan da sövsen de kalkmıyor
sigarayı çoğaltmak gerek
bu gidişle
âh lâfazan kral âh
ne dese
tebahkâr itâatkâr
avamı avenesi inanıyor
gücenme tiran efendi
bilmez misin
zülfiyâra dokunmak
harfendazlık
şâir işi
vakit geç oldu
hem sabah iş var
demeden
cılız dilsiz bir yağmur
yüzümü yalıyor
bak şimdi bak
kim geldi aklıma
çocuk gözlerimin
handan günlerimin dalına
yakışıklı babam
tıraş olurken
yüzünü yıkarken
sabah güneşi gibi
doğardı yıldız dağlarıma
karanlığıma
ve ben onu coşku ile izlerken
hayta hayta
gazete parçaları kesikler
falan filân feşmekân
kavrulurdum mutluluktan
serpiyordu yüzüme yüzüme
Yâkub ellerinin
mübârek
seyrek suyunu
yusufçuk gözlerinden
Yûsuf'una
Yûsuf'una
âh benim çocuk kahramanım
kahkaha çiçeğim
geldi geçti
bir vakit
cidden
baba Yâkub
ne güzeldi
yağmur şiddetli
yağmur azgın
yağmur kızgın
yağmur
delirdi şimdi
sakin ol
sakin ol
sakin
bir damla ıslanmadan
gitti babam
gün ağrıdı
gün ağladı
gün ağardı
bir kadın yüzünü yıkamadan
apar topar işe gidiyor
tanıyormuyum
tanımıyorum
unutmuş şemsiyesini
ya da
yok
bilmiyorum
maya çalmış kalbine mutsuzluk
okkalı mı okkalı
kalın kaymağı yüzünde
tutmuş
öyle bir tutmuş ki
bırakmıyor tahta kaşığını
kaşıklıyor kaşıklıyor doymuyor
benzi üç günlük ölü
ıslanıyor ıslanıyor
yağmurdan daha yaş
güneşten daha kuru
âdeta
yüzerek
dipten
yiğitçe
ve
erkekçe
işe gidiyor
gidiyor tuza ekmeğe
makarnaya kömüre
yağmur denizini
bir at gibi
yara yara
gün ağarıyor
gün
kalp ağrısı
bir kadın ıslanıyor
içime
içime

01 Kasım 2017 Çarşamba

Macit Kuruçay
Kayıt Tarihi : 18.3.2018 02:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!