Lâdes Oyunu Şiiri - Ali Koç Elegeçmez

Sözlüklere göre Lâdes
farsça bir kelime olup “aklımda “demek.
Çocukken oynadığımız oyunlardan birinin adı
Türkçe adı “akılda tutma ya da aldatmaca”
…………...................................…..oyunuydu
Aldanan cezayı alırdı
Çocukluğumuzda ne radyo,ne TV, ne telefon
ne atari, ne bilgisayar …..vardı
Yaratıcı çocuklar bu tür oyunlar uydururlardı
Körebe, dakmen, kılıç,saklambaç,
yağ satarım bal satarım, uzun eşek,
sporcu, istop, kaydırak, körebe,
gazoz(bilye),mors,.. ..top oyunu,
çocukken oynadığımız oyunlardı
Tavuğun göğsündeki köprücük kemiği
…………………………..sapana benzerdi
Tavuk eti yerken, bu kemik.
bize hemen lâdes oyunu oynatırdı
Kemiği görür görmez bahise (iddia)tutuşur
Tavuğun köprücük kemiğini ikiye ayırmak için
iddiaya gireceğimiz kişiye uzatır
Henüz kemiği koparmadan
..............................şu tekerlemeyi okurduk:
“Lâdes lades olsun mu?
-Olsun!
-Kara köpek kardeşin olsun mu?
-Olsun
-Yerde ne var?
-Yer boncuk
-Gökte ne var?
-Gök boncuk ve bulut
-Sen bunu benden önce unut!der,
Tavuğun göğsünden çıkarılan
minik bir çatal şeklindeki LÂDES dediğimiz
köprücük kemiğini parmaklarımızla
………………......................…ikiye ayırırdık
Kemik ince olduğundan çabuk kopardı
Böylece iddia başlamış olurdu
Ve lâdes tutuştuğumuz arkadaşı
nasıl aldatacağımızı düşünmeye başlardık
Ama uyanık davrananlar ikiye ayrılmış kemiği
..........................hemen karşısındakine uzatıp
-Al şunları da çöpe at! der
İddiaya yeni girmiş olmamızın dalgınlığıyla
iddiaya tutuştuğumuz kişi kemiği alırsa
“Lâdes’” der , kemiği alanı aldatmış olurduk
Ve kahkahayı basardık
İddia tutuştuğumuz kişi AKLIMDA” diyerek
kemiği almaz ya da alırsa oyun devam eder,
birbirimiz nasıl aldatacağımızı
…………...…yeniden düşünmeye başlardık.
Gaz lambası ışığında aydınlanan
ve duvar içindeki ocakla,
odun sobasıyla ya da peçka ile ısıtılan
karanlık gecelerin loş odalarında
zamanı hoşça geçirmeye çalışırdık
……………………*……..