Sımsıkı sardığımız ve bizden hiç yelken almayacağını sandığımız en müstesna tutkumuz da uçar bir gün,
Haşarı bir rüzgârın kollarına atar kendisini,
Sanır ki; düşerse yakalar onu ak pak bulutlar...
Lacivert; ıssız bir gecede, okyanusun orta yerinde yapayalnız hayatı kulaçlamaktır...
Yaşamın başlangıcı gülmektir,
..
Vakit, şimdi artık lâcivert gökyüzünündür
Hapsolan karanlığa, mavi renkli hüzündür
Yürüyoruz hep gölgelerimizin izinde
Işıktan soyutlanmış,susuzluk denizinde
Sanki birer hayâlet, yanımızdan geçenler
..
Kızıl dudaklarını, gonca gibi büküver
Ve kızıl saçlarını omuzlara döküver,
Yüreğimden hasreti, tüm dertleri söküver;
Ufkum, senin o kızıl renklerini sürünsün.
Sonra, bizi gurubun efsunu, sihri sarsın,
Bilirim, o efsunda, sen de aşkla yanarsın
..
Bir sevda türküsü tutturup
Elinde yarin elleri
Bindiğin tekne
Bıçak gibi yararken denizi
Köpüklü lacivert sulara
Dalar gibi yaşamak gerek...
..
Gökkuşağı misali rengârenkti
Renkler onun dünyasıydı
Sevdiğine en renkli halleriyle göründü
Renklerin muhteşem hallerine büründü
Kimi zaman lacivert
Kimi zaman beyaz
Ya bir mor menekşe
..
Bazen boylu boyunca uzandığım yatağımda
Seni düşlerken
Günlerim umuttan yoksun geçiyor
Bir gün kocaman lacivert duvarlar
Öreceğini düşünüyorum dört bir yanıma
Hangi duvara çevirsem gözlerimi
Yaşlanıyorum o zaman
..
camlar siyah siyah kırılır gece
ağzında lambalarıyla dolaşır sokak
karanlığın önünü ilikle oğlum, korkma
babalar deniz nefesli çocuklardır bir bakıma
bir bakıma soluğu lacivert ırmak
..
Pembe gözlükle bakınca
Her şey güzel görünürmüş güya...
Bütün çiçekler pembe,
Deniz pembe, gök pembe,
Güzel mi olurdu sanki dünya?
Çiğdem sarı, gül kırmızı, menekşe mor olmalı,
..
Bugün de gülüşüm yaramaz
Haber vermeden gidişim gibi
Oysa ellerim her yarına dokundukça
Üstüne katlanan günlerin
Mavi lacivert gözleri
Alıp götüremedi içimdeki seni
..
Kırık bir lamba mı o elinde ki?
Yapma böyle aydınlanamam.
Kumral bir gece seyrindeyken sen,
Dudağından mavi mavi öpeceğim.
Seni binlerce edebi metinde anlatıp,
Seni Shakespare gibi seveceğim.
..
'' Eskiden aşklar şöyle idi, böyle idi...'' diye anlatılan aşklara tanık olacak kadar büyümüşüm. Çünkü bu değişimin, bu ayrıcalığın en vurguncu, en yaralayıcı dozunu yaşayarak geldim buraya.
Eski ya da yeni, romantik ya da bir başka tanımla... Ne denli adlandırılır, ne denli tanımlanırsa tanımlansın.... Hangi kalıba sığdırır ve hangi renge boyanırsa boyansın aşk aşktır. Ve sadece iki kişilik bir duygu dünyasıdır.
Bence gerçek aşkın kök rengi mavidir. Eğer bunu bana dünlerde sormuş olsalardı yaş evresinin verdiği özellikle pembedir derdim. Oysa pembe, duygusal düş dünyasının rengidir. Eğer yarınlarda aşkın rengi ne olacaktır diye sorsalar, pembe ve mavinin karışımından doğan eflatundur derdim. Eflatun renginin daha ötesi ise küf renginin olcağını söylemeye gerek var mı.
Oysa bunun böyle olmadığı daha sonrasında anlaşılacaktır.
..
Gömdüğümüz kitaplar çiçeklenmiş
Örgütlemişler baharı
Karakolların önü
Lacivert yeşil sarı
Menekşeyle fesleğenler şifreli
Bildiri dağıtıyorlar güpegündüz
..
Fena tutuldum duygularıma yok aF
Aşk iliklerimden geçiyor damla damlA
Razıyım kirpiklerinden gelecekse cezalaR
Kelebekler uçar geçer gözlerinden ak aK
Lacivert geceler verirken yıldızlara birer birer eL
Ilık bir şeyler değer okşar yanaklarımI
Sen Samanyolu’m sen düğün çiçeğim saçlarıma eS
..
Belki ben kimseye benzemiyorum
Kimse bana benzemiyor belki de
Tek gözlü canavar, üç kulaklı dev
Ve bir lacivert lale, siyah orkide
Dokuz ayrı yerde, dokuz ayağım
On üç dağa on üç omuz vermişim
..
Bir nisan yağmuruyla kaybettim
Menekşe sevdalarımı….
Bir sabah yeliyle savurdum önce
Sarı lacivert yapraklarımı…
Kahpe fırtınalar savurdu beni
Umulmaz yaşamların,dar sokaklarına…
Acı çektim bir kar fırtınasıyla,
..
BEYAZın temizliği,SİYAHın asaleti,
GRİnin hüznü kadar,PEMBEnin neşesi var.
KAHVERENGİde kasvet,MAVİ huzur demeti;
Rakseden bütün renkler,hep benim ruhumdalar...
Sonbahar SARI gönlüm,LACİVERT hülyalarım,
YEŞİLde cıvıl cıvıl bir hayatı ararım,
..
güneş
egenin lacivert sularını öperken
bir ilhan irem şarkısı
İyonya lirizmiyle
ruhumuzu okşarken
dokunuyorken bamtelimize
..
Sular dinlencesinde orman derin uykuya dalmış
Yaprak kımıldamıyor yeşil denizinde koruların
Parklar bahçelerde çiçek kokuları doğayı sarmış
Lacivert atlas yorganına sarılmış yorgun deniz
Balıklar bebelerine ninniler söylüyor dalgalarla
Ağustos böcekleri orkestrası konserin provasında
Rengârenk giysileriyle yılanlar çiftleşme dansında
..
Yankılanır yalılarda boğazı seyre dalan teknelerin sesleri,
Kıyı meyhanelerinde akşamcı masalarına meze olurlar,
Karadeniz uşağı balıkçıların korosundan heyamolalar.
Yol gözleyene,ekmeğe koşanların nefes kesen sevinci,
*
Gözleri mavi, yeşil saçlı, gümüş pullu büyülü güzeli
Denizlerin kızı Ariel, aşkım lacivert köpüklü suların süsü
..
beyaz mendil armağanım benim için işler misin
gidiyorum bu diyardan gitme kal der misin
kanat çırpıyor serçe ufka dikmiş gözlerini
yâda küsmüş hazin kaçışı sökmüş pençelerini
gri bulutlar dağılır lacivert gökyüzünde
dara düşmüş göğsüyle indiriyor darbelerini
..