haylaz bir serçenin sesinden ısındım bu ilkyaz göğüne
eskimeyen bir güneşin ışıklarıyla tutuştu gövdem
kadınım o çocuk yüreğin nasıl yoksul komadıysa hayatımı
ela gözlerin de birer yıldızdır bu lacivert geceye düşen.
Mavi,
Işığını yitirince
Koyulaşır,
Lâcivert olur…
Işık,
Aydınlığını bitirince
Siyahlaşır,
Karanlık olur…
sen şimdi giydin ya abiyelerini al benili beyazlarini.. işte gran tuvalet siyahlarim..yoo bakma! ! ! düşman baksin ruganlarıma..hemide simsiyah vallahi.parlak değil derisi kumaşi..yüzüme bak hele..ayni benim ben..seni lacivert seven..
Yükseklik korkusu olan kartal göğü nasıl tanımlar
Düşmeyi bilmeyen yağmur hangi uçurumu anlatır
Sen bir düş özetisin üstelik en lacivert
Seni görmek de işitmek de bu öyküyü ağlatır
Seni lacivert sulara bıraktım......
Yüreğim/n/i arsız dalgalara attım...
ve arkama dönüp bakmadım......
02.07.2009 23.10
Mavidir huyum
Huysuzlanınca
Derine kaçınca
Lacivert olur .
Lacivert bir geceye 'Beyaz' doğurtur ise gün,
Mavi Bir Mevsim Peydah olur..
Gitme mavi mevsimli şehirlerimden
Belki bu şiir son yaram olur..
Gecenin koynundaki lacivert yeni günün ışığıysa,
Öyleyse gecenin içinde aydınlık vardır karanlık yerine.
Bazen aydınlık, zamanın değil düşünce anının güzergahıdır.
Ebru sanatçısı gibiyim
Lacivert akşamlara
Şeffaf gözyaşlarımı damlatıyorum.
Nazar boncuklarımı topluyorum sonra.
Biz mücrimiz günahkarız
Nefsin hesapsız zenbine
Okyanıslar mavisinden
Lacivert bir nur ararız
Bir adam lacivert düşlerde.
Bir kadın kırmızı gülüşlerde.
Karşılaşıyorlar bakışları birbirine değmeden,
Ruhları aynı nihavent şarkıyı söylerken
yıldızlar kaydı lacivert gecede
tutacak dilek bulamadım
sanki çehren bir adım ötede
önce gülümsedim sonra ağladım
"12'nci Adam"dır, namı değer adımız.
Aziz Başkan duruşlu, adam gibi adamız!
Türkiye'nin en büyük, dünyanın en tutkulu!
Sarı-Lacivert renkli, Fenerbahçeliyiz biz.
Kara bir sır değildi gözlerinden yansıyan
Yansıyan bir devanın sırra kadem yanıydı
Binlerce kez varıp da anlayamadığım
En insaflı yanından lacivert bir kanıydı
sevgili
saçlarının sarısına
lacivert bir takım çekilir şimdi
italyan stili
Lacivert gecelerden Ay geçerken siyaha,
Samanyolu üstünde yıldızlar kalkar şaha,
Gönlümün aynasında ararken sonsuzluğu,
Gökte, Çoban Yıldızı yol gösterir sabaha.
Dr. Nedim ÜÇAR
gözlerimi kapattım esen rüzgârda
gecede gündüzü hayal ettim
lacivert renk güneşe döndü
kafamdaki bulut dağılır mı
bekledim
okyanusta yara alan
küreksiz kayıkların kaptanıyız biz
lacivert bir gecenin koynunda
suskun yıldızlar kadar suçluyuz biz..!
____________Dilek Hokkaömeroğlu..
Uzak Avustralya ufuklarının
Pek de balinaya benzemeyen
Balina yalnızlıklarındayım
Uzak sağır tesellisiz
Sadece lacivert sular dostum
19.06.2008 İstanbul
sildi arabasını şoför abimiz rafet
elinde, ayağında her bir hâli marifet
yolcuları doldurdu gideceği durağa
gömleği kardan beyaz, pantolonu lacivert.
geçmiş akşamlar gri mi desem lacivert mi
bir dansözün zilleri rakseder gibi yıldızlarda
kabataslaktır ölüm yoksa peyzajı ömür mü
sen zor tesadüflerde tiran kolay kaçışlarda
serseri bulutlara oturmuş ben gündönümü
Kiraza durmuş düşler
Sevdadan demlenmişler
Lacivert zamanları
Menekşe evirmişler
Bir çıkrık gibi kalbim
Güne su vermiş belki
Ben hiç ölmemişim ki
Yağmur yağıyor yağmur
Ağlıyor gökyüzü
Siyahla lacivert arası
Yağmur yağıyor
Her damlası
Bir kalp sayrısı...
Uyandım!
Lacivert bir sabah.....
Mevsim yaz....
Her yer
Gri, kahve, mor, siyah...
Yok beyaz…
Bu gece anlaştık dolunayla.
O yakamozlarını serecek
denizin lacivert sularına,
ben, yürüyüp gideceğim üstünde;
Sevgilinin açılmış bekleyen,
sıcacık, sıcacık kollarına.
Okyanusların lacivert derinliğinde
Mavi sularda can bulan
Düşlerimin kahramanı...
Mavi bir umut damlası gibi düştün yüreğime...
Güneşin ilk ışıklarıyla süzülen...
Lal olacak dılleri bu gecelerın
Ellerım ıcınde olacak senın ellerının
Yalnızlık defolup gıdecek
Lacivert hasretın yanına
Az daha sabret sevdıgım cok az kaldı dızınde uyumama..
Zaman..!
Ne garip şeysin sen;
Ötesinde bir mavi yolculuğun sonu gibi,
Kimi mor halkaların ucundasın menekşeden masum
Kimi engin denizlerin ortasında,
Lacivert bir geceden arta kalan;
Ay.yıldızlar ve bir de ben.
Onlara seni anlattım inan!
Kıskandılar güzelliğini, ağladılar.
Sonra baktım kaybolmuşlar,
Gerisi aynı hikâye, hep yalan.
yagmur var bu şehirde
deniz lacivert.
martı olmalı insan, yada kayık.
gözlerinden bir yaprak alıp.
denizi yeşile boyamalı.
yagmur var bu şehirde
neylemeli.
Ben lacivert gecelerde bekledim seni
Kıyamadım ...
Yanarken seni yakmaya aşkta...
Bu değil miydi yüreğinden bile kıskanmak
Sevda...
Oysa ki
Benden gideli çok olmuşta
Küle döndüğümü anlamamışım
gözlerim tan kızıllığına konuk
lacivert göğün kanayan yarasıydı
süzülen ışığında çığlığa
dayanacak yüreğim yok
dayanağımda inliyor an
yıkılmış düşler altında
010809denizli
Stekato yürürdü sevgilim
Gözlüğünde hem güneş yansırdı hem yıldızlar
Uzun trençkotu
Yağmur sabahı
Kimbilir hangi düşlerde kaldı
Kırılgan gecelerin
Lacivert yasağı
lacivert akşamlardan
lale sabahlarına
uyanır gönlüm neşeyle
aydınlık doğar ruhuma
üşürken seher rüzgarında
ısınırım sonra gün güneşiyle
yeni günde yeni ümitlerle
25.11.2001/00:45
Alakaya maydanoz
Bu nasıl lacivert
Ben anamı çok özledim
Yaşasın Cumhuriyet
Tavuklar çiçek açmış
Ellerinde poğaça
Madem yüzme bilmiyordun
Niye çıktın ağaca?
Ben gelemiyeceğim
Ama, orada olacağım.
Sen o köşeye baktığında,
Göreceksin beni.
Benim gözlerim ise,
Hep senin üzerinde olacak
Lacivert kalabalığın içerisinde...
04.06.2002
Oturmuşuz güneşsiz bir göğün altın da...
Üstümüz külden bulut
Önümüz lacivert deniz
Bir nem var
Bir nem kaldı...
Gözüm de desem sahipsiz
Gönlüm de desem sahipsiz
Düştü hüznün en son damlası,
Lacivert mavi dalgalara.
Gün, cumartesi
Mevsim, son yaz’ın
Devrildi koca çınarım
Ve takvim diyor ki…!
Bugün üç kasım…..
… Bu gün üç kasım…..
Kırmızı, mavi, yeşil, beyaz.
Hepsi birrbirinden harika.
Renkler dünyasına gelmişler.
Gökkuşağına binmişler.
Gezmişler dolaşmışlar.
Pembeyle tanışmışlar.
Lacivert gelmiş ardından.
Hep beraber oynamışlar.
gece yine koyu lacivert
almış atkısını omzuna
yangınlar misali gönlüm var iken
neme gerek gece benim
diller suskun kalpler bi-sükûn
yar uzakta mesken meskûn
titreyen bir öpücük değen alnımda
hala duruyor esrarlı kokun...
komşum kapıda bozuk çalıyor
vakit kuşluk vaktinden haber veriyor
bir yar vardı, şikayet ediyor
sazıma lacivert renk doluyor
kalemden kırık kelimeler düşüyor
fırçamdan siyah damlıyor
bu aralar havada bana bozuk çalıyor
10/06/2006-03:44
Sustuk yalnız bir gece
Gökyüzünden indirip mutluluk şarkılarını
Gizlerdik toprağa gözyaşlarımızı
lacivert akşamları arkamızda bırakarak
Bir şarkı söylerdik
yorgun bir gece dizlerinde uyurken
Bizi sevdaya götüren
Lacivert gece yokuşunda
Büklüm büklüm dakikalar
Geçip gider ömrümden
Hasbelkader söz vermiş
Mutluluk borcunu gözlerin
Hüzün yapışır vicdanıma
Sorarım bir adres
Mücerret aşk çıkmazında