Bir mimoza kırılganlığında
Hıçkırıklar yükselir masivaya /kanatları paramparça
Yanlış anlamalarda ölür tüm saatler
Boş yere geçer ömürden yaşanacak onca zaman
Sevginin kırılır kolları /boynu bükük kalır yürekler
Canlar canandan hiç yere şikayet eder
Ne çok sözcükler çekiştirilir sağa sola
Arada derede sorgulamasız yargılanır duygular
Ah/ömre bedel sandığın dost dost diye yandığın
Ne boş ümitlere /ne hoş beklentilere kapanır kapılar
Bir post bir dost kalsa ne âlâ onu da elimden aldılar
Kim bilir hangi şeytanî aldatmacadır yüreğimizi burkan
Alâkasız bir anlaşılma/ leylî bir karartı bizi septik kılan
Anlatsak anlaşılamamanın hüznünde ağlar bulutlar
Söner gözlerimdeki fer
Bir cendere ruhumu sıkar
Efkâr
Suratsız bir akşama çıkar
Of/of ki of/bir of çeksem kırılır içimdeki aynalar
Sancılı bir nedensellik ararım gel gitlerimde
Tarumar edilmiş bir yığın yaprak
Bakar gözlerime çaresiz ağlayarak
Umudu çekse de canı /uzanıp tutamaz titrer elleri
Sabırla çekilmiş /en nurlusundan dizilmiş tesbih
Ne kadar ‘la havle’çeker
Sorma/ hiç aklıma gelmemişti
ağzımdan çıkarken en safiyâne duygular
nasıl bir boyut değiştirir/hangi kalıba sığar
sonra anlamsız susmalar kalır geriye
lâl olur ünlüden ünsüze tüm sesler/inim inim inler
kanımda dolaşan küheylan tökezler düşer
üşüsem
üşensem
kuşansam kurşun geçirmez zırhımı
yüreğime değen kurşun dosta geri döner
/istemem /
Hilal ErboyacıKayıt Tarihi : 14.1.2010 20:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!