yıllar önce dokunmuştun kalbime
hâlâ sesinin rengini yüzünün albenisini hatırlarım
gözlerinin elâsında yıkanan yeşilin her tonu
alır götürür kalbimi aşka
ne zaman bir yeise üzüntüye kapılsam
kuzgunum gelir omuzuma
gagasında bir tutam yağmur gözlerinde deli kasırgalar
yüzüme yüzüme çarpar küstah poyrazları
kendime gelsem de
zorba bir bungunluk alır ruhumu
gözlerimi kısar susarım zihnim karanlığın damarlarında çatlar
çekip alır elimden rüyalarımı kuzgunum
aşkın olmayacak her ihtimaliyle öldürür
umutlarımı
acıyla çileyle örülü bir kafeste yaşatır beni
ayaklarımı derin bir yokluğun içine çeker
uçurumlardan yuvarlanır gibi tutunurum
kuzgunuma
simsiyah güçlü kanatlarından
hayallerim savrulurken rüzgârların karın boşluğuna
çürük bir kalple nasıl doğar nasıl yaşarım
aşkla
gerçek dışı bir sevdanın anatomisinde
ömrüm batan bir güneş gibi solarken
kuzgunum toparlar beni çaresizliğin
içinden
aşk hep zamansız bir eğriden teğet geçer yakar canımı
ve büyüsünü yitirir gider
kanatır ayrılığın çengelli
iğnesi
uçup
giderken kuzgunum
aşksız yüreğim hep karanlığa akar adsız nehirler gibi başıboş
.........
208202520:25
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 14.8.2025 19:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!