tenhada,
uzak bir köşede
münzevi karanlıklar içinde
yorgun argın bir gece,
içinde sen...
bağışla yanılıyorsam
elbisen yırtık dökük
kan çanağı gözlerin
yüreğinde kırım kango ateşi
hatırımda sayıklayışın
yakıcı sözlerin
kar topu oynayan yetimleri gördüm
göremediğim saçında
dudağında bir ağıt,faili meçhul
sanırım ellerinide gördüm
o bembeyaz ellerini,
hani o kalem tutan
aşkına yazdığı şiirleri
iki günde unutan ellerini
siliyordu alnına biriken ecel terini
günahların süzülüyordu şakaklarından
toplamış eteğine yetimlerini
ağıtlar yakıyordu;
'Savaşın,babasız çocuklarına'
'Babasız savaşın çocuklarına.'
evvel horon tepen kaşların
tutuşmuş hançer barına.
gözbebeklerine diktiğim karanfil
köksalmış yanaklarına
demek ayakta duramayışın
yıkılıp bir köşeye
maziyi arayışın
gelecekten yana umutlarının tükendiği zamanın noktasıymış.
meğer avuçların
dualarla gelen inayetleri
karanlığına taşıyan sefer tasıymış.
heyhat!
göremeden doğmayacak çocuklarını
basamadan bağrına
öylece,kimsesiz gidecek misin
yoksa,kaf dağının buzları
alacak mı alnındaki ateşi
sen de görecek misin
ısıtacak mı seni
zemheri ayında temmuz güneşi
ey münzevi hayatın yetim gelini!
bir kırlangıç ömrü kadar doluca
bir meleğin ömrü kadar sevdim seni
bak işte bitiyor gece
çık kuytundan,ver elini
çatlasın şeytanların biri,üçü ve beşi
al alnımdan ateşi
kurtar beni!
Kayıt Tarihi : 22.6.2006 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir kırlangıç ömrü kadar doluca
bir meleğin ömrü kadar sevdim seni
bak işte bitiyor gece
çık kuytundan,ver elini
çatlasın şeytanların biri,üçü ve beşi
al alnımdan ateşi
kurtar beni!
Kutlarım İsmail Bey
TÜM YORUMLAR (1)