Karanlığında kalmış hiç kimse yoktu,
Bir kendi hariç.
Tüm içtenliğiyle "Yormayın beni! "diyordu.
"Yormayın sizi sevişimi! "
Sana göre sen karanlığı seçmiş
Kuyruklu bir yıldızdın.
Yanılmıyordun evet,
Yaralı bir ceylan misali kanıyordun kendi eteklerine.
Evet sen, gecenin bir yerine düşmüşlüğü düşe ekleyebiliyordun.
Ansızlıktın esasen ansızlığa karışan bir günce,bir tümce idin.
Seni yalnızlığa saran birçok kalabalıktan başka hiçbir şey olamazdı.
Sen, sadece susuyordun
Bedir savaşında dökülen her bir kan gibi susuyordun.
Evet sen, konuşan tüm dillere suskundun.
Suskundun çünkü,
Kuyruklu yıldızlar sevgilerinden ve acılarından dolayı
Sürekli yer değiştirirlerdi.
Belki sen birçok defa senin de haberin olmaksızın ölmüştün.
Ölmüştün çünkü,bir yıldız söndüğünde bir karanlık daha doğardı.
Her doğuş bir ölüme sarılıp koşmaktı.
Ve etraf buz mavisi eğilmişti ölüme,
Ölüm aslında yaşama kavuşmaktı.
Tıpkı gözyaşı kadar yaşam dolu.
O'yüzden sen diyorsun ki:
"Yormayınız beni,çünkü ben kendimden üstün tutarım sizleri,
Üstün ve çok ama çok samimi bir şekilde
Siz olup birçok kez ölür ve doğarım,yine size.
İşte o'yüzden bilmeli insan
Ki sevgi daima kendinden geçip tükenmek değildir.
Sevgi kuyruklu yıldız gibi "Seni seviyorum." sesine sarılmak ister.
Sarılmak sözcüklerin dalgası,dilin Nil'i, kalbin ise Mekke'sidir.
Onun için siz siz olun ve asla yalnızlığınızı unutmayın.
Çünkü sevgi sarsıcı bir kalbi kendine mesken tutar."
Kayıt Tarihi : 18.2.2014 06:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!