Lütfeder misiniz ay ışığının mağrur bakışlarını üzerimizde hissettiğimiz anda bana ellerinizi?
Tatlı ama bir o kadar karanlık esen rüzgârın kahkahalarına aldırmadan,
Siyaha bürünmüş yalancı sessizliğin ihtişamına kapılmadan,
Parıldayan yıldızların birinde yolculuğunuza başlamadan.
İzin verirseniz rehberiniz olayım şu uzun gecede,
Parıldayan yıldızların birine
Görmediğiniz çeşmelere götüreyim sizi.
Sadece aşk akan çeşmelere.
Kaybolmaktan korkmayınız göz alıcı ışıkların doruklarında.
Bendeniz hiçbir zaman bırakmam ellerinizi.
Hem gözlerinizden de bahsedebiliriz
Kana kana içerken çeşmeden şerbetlerimizi.
Bahşeder misiniz bütün ilgimin üzerinizde toplandığı anda bana gözlerinizi?
Yalnız, sabahı çağırmadan,
Gözlerinizin ışıltısı güneşi uyandırmadan,
Bakışlarınız başkalarının da yüreğini kavurmadan.
Ne oldu, niye çektiniz ellerimden ellerinizi,
Gözlerimden gözlerinizi?
Ah, demek terk ediyorsunuz; yalnızı yalnızlığa,
Geceyi sabaha.
Kıskançlığım, ne farkın kaldı şimdi ay ışığının mağrur bakışlarından,
Güneşin görkemli sandığı sahte parıltılarından,
Siyaha bürünmüş yalancı sessizliğin ihtişamından,
Tatlı ama bir o kadar karanlık esen rüzgârın kahkahalarından?
Kayıt Tarihi : 13.11.2020 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!