26 AĞUSTOS GECESİNDE SAATLAR
İKİ OTUZDAN BEŞ OTUZA KADAR
ve
İZMİR RIHTIMINDAN AKDENİZ'E
BAKAN NEFER
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Türk kardeşlerimin 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ederim..
30-Ağustos zafer bayramımız kutlu olsun.
Mustafa Kemaller gibi gözü pek korkusuz liderler, ve Nazım Hikmet gibi yüreği vatan aşkıyla titreyen şairler yetiştiren milletimizi Allah, bayrağımızdan ezanımızdan mahrum etmesin.
Yerinde anlamlı, güne yakışan bir eser. İbret alınması gereken, tarihe kaydedilmiş emsalsiz, bir nasihat niteliği taşıyan bu eserleri bırakmış olan şairlerimize, Atatürk'ümüze, tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Kalanları da kadir kıymet bilmenin erdemiyle aklımızdan gönlümüzden çıkarmayalım diyorum. Bayramınız kutlu olsun.
tüm ulusun 30 ağustos zafer bayramını kutluyorum ........ve nazımı saygıyla anıyorum..
Bu Vatana Nasıl Kıydılar...
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
Kaç Nazım var ki?
Kaç Nazım daha yetiştirebilir ki evren?
Bir Ulus'un özgürlük savaşımı ve yurt sevgisini kim bu değin soyculca anlatabilir ki?
O'na kıyanları lanetliyorum.
Ellerinden öpüyorum Usta'm...
30 Ağustos zafer bayramı kutlu olsun.Türk milleti her daim özgür vatan toprakları mubarek kalsın.Tüm şehidlerimizi, MUSTAFA KEMAL ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.Vatan sizi minnettardır. Şairi bu güzel çalışması ile rahmet ve saygı ile anıyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kütahya’nın kurtuluşunun 88. Yıldönümünü kutluyor büyük önder M. Kemal Atatürk’ü şehitlerimizi, dünya şairleri arasında yerini alan büyük usta Nazım Hikmet’i rahmetle, saygıyla anıyorum…
Ayrıca;
Bu olağanüstü şiiri ve büyük şairi 30 Ağustos gibi
Büyük günde, günün seçkisi olarak ekleyen seçici kurulu içtenlikle Kutluyor teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
26 AĞUSTOS ,Yurdumuzu paylaşmağa gelenler ve dünyamızı karartmağa gelenlere ' DUR ! ' dediğimiz GÜNÜN başlangıcıdır. Aziz dedelerimiz Aziz şehitlerimiz ruhunuz şad olsun. Silerin yolunuzda yaşadığım için huzurluyum. Huzurla uyuyunuz.
Yazar, duygularını rahatça ifade edebilmiş.30 Ağustos anlamı yüce ve çok derin bir özel günümüzdür. Saygılarımla Nazır Çiftçi //Ankara /30.08.2010
'VE LA RATBİN VE LA YAĞBİSİN İLLA Fİ KİTABU-L MUBİN..!'-( KURU VE YAŞ NE VARSA KUR'AN A MÜNDERİÇTİR!'- Ayet Meali-
Tüm Kur'an ayetleri vahy-i ilahidir ve semavidir! Beşeriyetle alakalı ne varsa, orada kameti, kıymeti nispetinde yerini almıştır! Bu şumül'e atimizle alakalı hususlar da dahildir. Bu manaları, ilm-i cifir bilen ebcet hesabından anlayan ve kalp gözü hüşyar, ilimde rasih olanlar çıkarıp, istihraç ederler.
Beray-ı malumat!
İstiklal savaşında şehit düşen tüm ecdadımıza Allah'(cc)tan gani, gani rahmetler diler kalan gazilerimiz var sa, Cenab-ı Mün'im-i Kerimden uzun ve sıhhatli ömürler dilerim.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Şaire Allah'tan rahmet diler, Tüm ulusumuzun otuz ağustos zafer bayramını kutlarım.
tüm arkadaşlarımın bayramını kutlarım.
namık cem
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta