Kuvay-ı Milliye Destanı / Sekizinci Bap1 ...

Nazım Hikmet Ran
273

ŞİİR


2130

TAKİPÇİ

26 AĞUSTOS GECESİNDE SAATLAR
İKİ OTUZDAN BEŞ OTUZA KADAR
ve
İZMİR RIHTIMINDAN AKDENİZ'E
BAKAN NEFER


Tamamını Oku
  • Canan İşdaş
    Canan İşdaş 30.08.2010 - 21:59

    30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.....

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 30.08.2010 - 21:30

    haa..bir de şiir vardı değil mi..

    şiir güzel..ironisi daha bir güzel..


    @..

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 30.08.2010 - 21:28

    kürt kardeşlerimizin yutkunmasız bir zafer bayramları olmasını dilerim..en az bunun kadar büyük ve sadık olması dileğimi de ekliyorum yanına..hiç bir ideolojik ya da etnik katkı sosu koymadan içine..

    @..

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 30.08.2010 - 21:26

    bu gün yine mi 30 ağustos..yine zafer günümüz ha..bende 35 ağustos olmuş..tek zaferim yok..onu ne yapacağım asıl..

    @..

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 30.08.2010 - 19:27

    Zafer bayramın kutlu olsun, Türkiye.

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 30.08.2010 - 18:46

    Sanki memleketin bütün köşesini karış karış gezmiş sanki kurtuluş savaşında bütün cephelerde mehmetçikle omuz omuza çarpışmış.İnsanının karakteristik özelliklerini memleketinin her karış toprağını ne kadar iyi biliyor ve güzel tarif ediyor.Bir insan ülkesini ancak bu kadar iyi bilir, insanını ancak bu kadar güzel tarif eder,ülkesinin destanını ancak bu kadar güzel yazar.Ve ülkesini ancak böyle aşkla sever.Boşuna dünya çapında şöhret değilsin.Yattığın yer pür nur olsun.
    Bu destan aslında tamamı sekiz bölümden müteşekkil bir kitap niteliğinde ve Kurtuluş savaşını baştan sona anlatıyor.Antebin kırmızı kayalarından karadenizin takalarına Erzurumdan Antalyaya yurdun her köşesini ve milli mücadeleyi çok güzel şiirsel dille anlatıyor.Sadece bu yukarıda asılı olan son bölümü bile içerisinde bir sürü şiir barındıran bir şahseser.
    Ortaokul lise yıllarında yalan yanlış tarih öğreteceklerine Nazımın bu destanını ders olarak okutsalardı eminim bu ülkenin çocuklarının ülkelerine bakışı çok daha farklı ve aydınlık olurdu.
    Ben kendi nam-ı hesabıma muhafazakar bir aile çocuğuyum Nazım zaten yasaklıydı ve bizim ailede gominist denir o kadar bilinirdi.Ama daha ortaokul yıllarında ne ettim ettim tanıştım şiirleri ile.Ve benim gibi pek çok gence solcu olmasalar da gizli gizli sol yumruğunu havaya kaldırtmıştır.Namuslu İnsanlar açık açık söylemeselerde doğruda birleşir.Belki kendisi yaşasaydı aynı mı düşünürdü, ama bunun bir önemi yok öyle ya öldü gitti.Uluslararası çapta şöhrete kavuşmuş başka hangi sanatçımız hangi şairimiz var ki?
    Günün önemine binaen çok anlamlı çok güzel bir seçki olmuş.Seçici kurula şükranlarımı sunarım.Ruhun şad olsun büyük şair.Zafer bayramımız tüm ulusumuza kutlu olsun.

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 30.08.2010 - 17:14

    tarih sayfalarına, ölümle kalım arasındaki ülkemi ve ulusumu kurtaran o eşsiz destanı yazanlara; bu destanı kaleme alan büyük şaire rahmetler dileyerek; saygı ve minnet duygularımla birlikte, teşekkür ediyorum...

    umarım, aynı kapılardan bir daha geçmez bu ülke...

    Cevap Yaz
  • Aydın Sevgi
    Aydın Sevgi 30.08.2010 - 15:23

    Millet olarak hayatın bir çok dalında nice zaferlere imza atmak dileği ile...

    Cevap Yaz
  • Işık Erden
    Işık Erden 30.08.2010 - 15:20

    'Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
    Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
    Bu memleket bizim!' (davet şiirinden)
    ------------------
    Seni unutmak mümkün mü ?
    Ruhun şad olsun.! Değerli, usta şair Nazım Hikmet


    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 30.08.2010 - 14:38

    Mensur şiiri okumak kolay değildir ama güzel okuyan birinden dinlemek harika olur.
    Türkçe'nin edebiyat dili, şiir dili olmasında çok büyük katkıları vardır Nazım Hikmet'in. Hikmet denilince, ilk aklıma gelen yazarlardan biri de, özellikle nesirde Ahmet Hikmet Müftüoğlu aklıma geliyor. Gönül sazımızı titretenlerden biridir Ahmet Hikmet de...
    Nazım Hikmet'in yıllar önce pekçok şiirini okumuştum. Yani yasaklı yıllarında...
    'Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saati sordu
    Paşalar: 'Üç', dediler.
    Sarışın bir kurda benziyordu
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı. '
    Şairlikteki gücünün aynası dizeler. Korkusuz, rahat, Türk kültürünü özümsemiş bir yansıma, yansıtma. Şimdi bizler söylesek, 'acaba ne derler' diye korkar, kendi kültürümüzden bu güzel motifleri dile getiremeyiz.
    Hey gidi koca şair. Kendin oldun, kendin olarak yaşadın. Hayallerinin ülkesinde, Beyaz Şehir'de yaşadın. Oralarda da hayatını noktaladın. Elbette ki bülbül misali, vatan hasreti hep için için, hep taze taze pişen ekmek misali duygularla yandın, buharlaştın. O kokuları, hasret kokularını iç geçirerek hep sinene doyumsuzca çektin. İlla vatan, illa vatan hayıflanmalarıyla, haykırmalarıyla elveda dedin.
    SAĞLIKLI İNSAN, İKİ AYAĞININ ÜSTÜNDE YÜRÜR... BU AYAKLARDAN BİRİ DÜŞÜNCE, DİĞERİ DUYGU AYAĞIDIR...
    Ey koca şair, sen hep sağlıklı kaldın, dimdik ayakta. Beğenilse de, beğenilmese de hep dimdik ayakta, kendin olarak... Kişilikli ve kimlikli. Yiğtçe ve cesurca... Sadece vatana hasret...
    Ben yine de diyorum ki, ruhun şâd olsun...
    30 Ağustos 2010 Pazartesi 14.33 H:Ç:

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta