KÜTÜPHANELER HAFTASINI KUTLARKEN... Do ...

KÜTÜPHANELER HAFTASINI KUTLARKEN... Dokuzuncu Bölüm.

Saygıdeğer okuyan, yorumlayan duyarlı dostlar, merhaba diyerek konuyla ilgili sohbetime başlıyorum. Bir önceki bölümde Isparta şiirlerinin oluşumundaki bana yapılan haksızlıkları kısmende olsa bilinmesi açısından dile getirdim. Yıllardır Isparta'ya hizmet sunmaya gayret ederken birileri de bunun önünü nasıl keseriz planlarını kuruyor. Keşke başka ilden gelseydim de ilgi görseydim! . Bu sözümde haksız olmadığımı anlayacaksınız..

Her kişi makamını iyiye kullansa sanırım çözülmeyen hiç bir sorun kalmaz. Hiç unutmuyorum Siirtli bir insan şairim diye derneğe geldi, bende gayet mütevazi, misafirperver olarak karşıladım. Yazdığı eserleri bana gösterdi şiirler amatörce yazılmış çok elemeden geçmesi gerektiğini söyledim. Buna karşı çıkan arkadaş buranın......müdürü bunları olduğu gibi kitaba basalım yardımcı olayım diye teklif etti,ama ben istemedim deyince, inanın çok şaşırdım.

Yıllardır şehir merkezinde hizmet yürütürken benim çalışmalarım görmezden geliniyor, bir başka ilden gelen amatör arkadaşa kitabını basayım diye teklifte bulunuyor. Bu ayrımcılık değilde nedir Allah aşkına? Böyle bir teklifi bu güne kadar ben duymadım. Isparta şiirleri antolojisi çıkınca inanın topluma ne kadar faydalı oldu.

Bunun içinden Şarkı,türkü sözleri de çıktı. O dönem valisi Sayın Halil İbrahim Daşözün şiirini ozan yeşilyurtlu Hilmi Özdemir hocamız besteledi ve festivalde okudu. Ayrıca Melahat Ecevit, İsmail Demir, Merhum Besim Hızlı, Hilmi hocamın kendi eseri, benim eserlerim de bestelenmiş oldu.
Bizler bestelenmiş eserlerimizi ilimiz dışında ki katıldığımız şiir ve müzik şölenlerinde dile getirmeye çalışıyoruz,bu vesileyle Isparta ilimizin, özelliklerini, güzelliklerini tanıtmış oluyoruz.

Geçmişte bizimle uğraşanlar festivallere, şiir, müzik şölenlerine,bazı kültür etkinliklerine çıkmamızı engelleyenler acaba ne kazandılar ki? . Bu fani dünyadan kimler gelip geçmedi ki! Kütüphaneler haftası şairlerimizin, yazarlarımızın, yöresel sanatkarlarımızın birlik beraberliğiyle kutlanmış olsaydı, öğretmen ve öğrencilerimizle,halkımızla duygularımızı paylaşmış
olsaydık daha güzel olmaz mıydı? .

Bizlere sahneyi, mikrofonu yasaklayanlar, bir davetiye göndererek seyirci konuk olmamızı sağlasalardı yinede mutluluk duyardık.Kütüphane denilince ilk aklımıza gelen kitaplar,dergiler, bültenler, Bazı.Bazı gazetelerde ciltlenip kütüphane arşivlerinde saklanabiliyor. Bu eserlerin sahiplerinin geçmişte fazla hatırlanmadığı gibi bunca teknolojinin değişimleriyle çağ atladığı dönemde iletişim kurmak zor olmasa gerek.

Ne zaman dünyada yenilikler olsa Türk milleti olarak ilk biz yararlanmak isteriz. Cep telefonu almakta acele etmemiştim ama küçük çocuklarda bile cep telefonu olunca alma gereği duydum. Normal telefonlarım yirmi dört saat açık olduğu halde bir kere bile yetkililer bir alo demediler. Daha sonraları cep telefonumu bildirdiğim halde onuda arama gereği duymadılar.

TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi olduğum için sanatkar dostlarımın hakkını aramak görevimdir. Burada dokuzuncu bölüme virgül koyarken, bundan sonraki bölümde geçmişte bestelenmiş ve hala Isparta halkını rencide eden bir türküyü hatırlatacağım. Selamlar iletiyorum...
HER KİTAP BİR DÜNYADIR, O DÜNYALAR İÇİNDE KENDİNİZİ ARAYIN

***** OKUMAK GEREK *****

Dünyanın düzeni bozulmaktadır,
Karamsar yazılar yazılmaktadır,
Hayali sınırlar çizilmektedir,
Seyirci kalmayıp okumak gerek.

Atatürk vatanı nasıl kurtardı? ,
Birlik,beraberlik önceden vardı,
Ülkemi şüpheli beyinler sardı,
Gaflete dalmayıp okumak gerek.

Anaya,babaya saygılı davran,
İhtiyacı varsa peşinde kıvran,
Bizi kucaklıyor koskoca evren,
Sitemkar olmayıp okumak gerek.

Alın teri döküp gıdanı sağla,
Kırgınlık yaratma tatlıya bağla,
Biraz da gönlünü müzikle eğle,
Kul hakkı almayıp okumak gerek.

Başarı gösterip alınız kupa,
Zekinin sözleri kulağa küpe,
Her biri hazine atmayın çöpe,
Kitabı salmayıp okumak gerek.

***** GÜN BATIMI *****

Her günün sabahı ümidim artar,
Güneş selamlarken bulutu yırtar,
Yalnız yaşamaktan gel beni kurtar,
Ruhum daralıyor her gün batımı.

Kuşluktan, öğleye gölgem arkadaş,
Tepemde durursa olamaz sırdaş,
Koluma girecek ararım yoldaş,
Ufkum kararıyor her gün batımı.

İkindi olurken gözümde yaş var,
Bazen donduruyor çok çetin kış var,
Yemeğe hasretim bir soğan baş var,
Saçım ağarıyor her gün batımı.

Geleceğim dedin hala gelmedin,
Telefon,mesaja cevap vermedin,
Depresyon geçirdim hali görmedin,
Rengim sararıyor her gün batımı.

Hava yumuşasa, yıldızlar kaynar,
Cinler musallattır tepemde oynar,
Zeki acı çeker toprağı boylar,
Ruhum daralıyor her gün batımı.

Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.