Yaşar; kendi halinde, sıradan birisiydi.
Mutlu, mütevazi, bir hayatı vardı.
Akşam; siyah pardesülü bir adam, çaldı kapıyı.
Orta yaşlı, fotr şapkalıydı. Siyah bir kutu verdi.
Kutuyu açarsa, içinde servet bulacaktı.
Fakat! O'nu hiç tanımayan, tanımadığı;
Masum birisi, bedel olarak ölecekti.
Kutuyu açıp-açmamakta kararsız kaldı.
Bir tarafta servet, öbür tarafta vicdanı.
Sabaha kadar, ikisi arasında gitti-geldi.
Derken kapı çaldı. Gelen o adam, kutuyu istedi.
Kutu açılmış ve içinden servet alınmıştı.
Kutuyu alırken, o adam şöyle dedi.
Tanımıyorsun, kutuyu vereceğim şahsı.
O da eminim, tanımıyor sizi.
Kayıt Tarihi : 22.8.2005 17:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Bektaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/22/kutu-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!