dinle tavan arası...
kemiklerimin boşalmış iliği değil
söyleyeceklerim
cam üşümeleri hala
kırılmışlığın aruzu
öfke ve hüzün
ki mevzunun çok dışında sinir sistemim
artık o şehir
o şehir güneş kıyımı ve imbat
sanki hiç varmamış gibi
buhranlı örtüsüne yüreğin
bir zaman bir deniz uzantısı
hayra yorulmadı seyirttiğim rüya
anlatılmadı akan suya
şu yerde yatan resim paslanmış çividen değil
esmer bir tenin
etime çizdiği tuz parçacıkları
yaşamın uç noktası
kırılmış kirişinden boynumun
kendi eksenine dokunur örümcek ağları
uçsuz bucaksız mezarlıklar o şehir
bir selvi ağacı boyu kutsamaz cesetimi
ellerimi ne telefon sesleri ne telaş
artık uzun inzivalar kemirir ıslığımın tırnaklarını
ki mevzunun çok dışında şahdamarım
tozlu vestiyer
hiç olmamış gibi gözlerinin bağı
serilmişliğim keten sergilere
potaslanmamış üzüm
ve silinip gitmiş daha ilk yağmurlarla
o şehir ve seni bekleyişimin izi
bu gece beni dinle akan su
ve hayra yorma...
kanımızı durduran o şarap zamanlarını.
Deniz ErcivanKayıt Tarihi : 28.10.2012 21:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)