Zalim bir hiyerarşi barındırıyorum içimde
Yokluğun acılarıma hükmediyor,
Acılarım bana, ben bütün organlarıma zulüm.
Gördüğün gibi işte, her şey emir-komuta döngüsü.
Köpeklerin umumi kullandığı sokak lambaları kadar
Yalnızım bu gece ve bir o kadar kalabalık ruhum
Her gelen bir parça sidik bırakıp gidiyor kalbime
Kullandığım iyelik ekleri tazminat istiyor
Özneme kibrit çakıp giden yüklemimden
Umuda sığındıkça insanlığımdan uzaklaştım,
Umuda sığındıkça tükendim, hayvanlaştım tanrım!
Beşer cübbemi gömdüm mezara, bir güvercin gibi yaşıyorum
'Umut kırıntıları'yla besleniyorum –guurrr guuurrr-
Kurşûni soğukluğuna çarpmalıyım düşsüzlüklerin,
Dudaklarımla sensizliğin adını kanla lekelemeliyim.
Ölüm ninnileri savururken kulağıma öfkeli bir rüzgâr,
Canlı cansız ne varsa yedi ceddine sövmeliyim.
Çekil önümden tanrım, intihar edeceğim.
Bir melek kesecek bileklerini, ben öldüğüm için.
Kelebekler daha uzun sanacak ömürlerini
Şeytanlar ayakta alkışlayacak bu görkemli ölümü
Acılarım sevinçten isimlenecek, biçimlenecek
Ana haber bültenlerine meze olacağım bu gece
Belki de bir işe yarayacağım, bir yarayı kanatacağım
Tanımadığım bir anne sarılacak oğluna uzun uzun
Fotoğraflarımda siyah şerit çekecek gözlerime editörler
Adımın arasına nokta koyup yazacaklar baş harflerimi
- Mağlup olan Spartalılar kadar incindim,
Vakit karanlık gösteriyor, çanlar ölüme çalıyor bu coğrafyada.-
Kayıt Tarihi : 16.4.2010 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!