Bir bulut belirdi afakın gölgesinde
Tepelerde bir kuş dolandı önce
Siperlere inen her bir bomba kan patlıyor
Siperlerde zulüm var
Ölüm ve işkence
Ve zerre kadar korkmuyor Mehmet...
Mehmet; Hatice'nin kuzusu, Veysel'in oğlu
Mehmet; Kepçe Kazım'ın çakısı, Kısaların Ayşe'sinin yavuklusu
Ulus'un aslanı Mehmet...
Düşüyor yere
Düştüğü yerde
Ölüm ve işkence
Toprak kınasını sürmüş
Mehmet kınasını...
Ve sürmüşse bayrak kınasını
Bu kına tutar deyip şahlandı Mehmet
Tuttu dipçiğini hiç alev almayan tüfeğinin
Vurdu alnına düşman siperinin
Zehirli tuzaklar kurmuşlar
Nafile!
Bugün bir destan yazdı Mehmet;
Çanakkale’de
At, Silah, kurşun, mayın, top, uçak, gemi
Mehmedime karşı kan olup yağıyor her biri
Gece gündüz belli değil; güneşse zaten uykuda
Korkma! Beyazlar giyinmiş şehitler var pusuda
Patladı bombaların başında Mehmet
Denizler boşaldı ilkin
Kuvvetle engin bir düş doldu gözlerine
Bugün menkıbeler dillenecekti Çanakkale’de
Cennet’te ölüm olur mu hiç; dilinde ALLAH var; Heyhat!
“Allah u Ekber! ”
Bir kez daha sayıkladı Mehmet;
“Allah u Ekber! ”
İşte şimdi açtı aguşunu, o gül kokulu peygamber
Efendimiz(SAV) ne güzel gülümsedi Mehmed’e;
Tarihin en kutlu yürüyüşü yapıldı Çanakkale’de
Kayıt Tarihi : 24.11.2014 12:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!