Menü iste lüks mekanın şefinden,
Bal-kaymaklı, sütlü olsun efendim.
Hazırlat sofrayı mükellefinden,
Birkaç “möhüm zat” lı olsun efendim.
Elbet birileri yapmıştır avı,
Paranla bulursun keklikte tavı,
Salınsın ortada Çerkez pilavı,
Tam göbeği butlu olsun efendim.
Madem ki nimetler dolmuş torbaya,
Bakma fukarada yırtık urbaya.
Kaşığı yetiştir sıcak çorbaya,
Bol kıymalı, etli olsun efendim.
Çoksa da çevrende hayat eziği,
Sen üzülme, felek yazmış tüzüğü.
Anlamasan bile dinle müziği,
Kanun, keman, utlu olsun efendim.
Açıldı ağızlar güneş batalı,
Bulan yesin; bulamayan hatalı…
Burma baklavaya sapla çatalı,
Dil, diş, damak tatlı olsun efendim.
Daha içecek var, yemeği bitir,
Kahve sıcak olur, damak ekşitir,
Garsona sinyal ver “Bardakta getir”
Kola kravatlı olsun efendim.
Ucuza kapatmak istersen işi,
Al para üstünü, unut bahşişi.
Zengin gösterirmiş göbeğin şişi,
Gerdan birkaç katlı olsun efendim.
Poz poz resim çektir, feysbuka yükle,
Yetmezse okkalı bir tıvit ekle.
Sonra da keyifle methiye bekle,
Dostların da mutlu olsun efendim.
Suriye’yi, Filistin’i, Musul’u,
Görmezden gel iç karartan fasılı…
Cüce sustu işte, sözün hasılı,
Bayramınız kutlu olsun efendim.
Kayıt Tarihi : 25.1.2015 08:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!