Kutlu Misafir Şiiri - Fatih Erbaş

Fatih Erbaş
101

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Kutlu Misafir

Nisanın yirmisini gösteriyordu takvim,
Geldiğinde dünyaya Amine’den o yetim.
Sönmüştü o gece, bin yıldır sönmeyen ateş,
Doğmuştu Mekke’de yıllardır beklenen güneş.
Kabe’de yüzlerce put yere serildi bir bir,
Teşrif edince dünyaya o Kutlu Misafir.
Sırtında Gül Nebi’nin, risalet nişanesi,
O aleme sultan, alem O’nun divanesi.

Davası, Allah’a çağırmaktı insanlığı,
Dönmezdi yolundan, ay ve güneşi verseler,
Dağ dağ altınları ayağına da serseler,
Silecekti o yetim, kalplerde karanlığı.

Bir mübarek silsileden O’ydu Son Peygamber,
O’ydu karanlıkları boğacak olan rehber.
Doğduğu yer kıpkızıl çöl, ateş gibi yanan,
Çöller bile O’nunla oluverdi gülistan.
Dürüstlüğüne şahitti, düşmanları bile,
Tüm mahlukat, insan ve cin kafile kafile.
O merhamet abidesi Nebi’ye geldiler.
Davasını tasdik edip, Hakk’a yöneldiler.

O ki Kainatın Fahrı, alemlere rahmet,
O’ndadır ebedi hayatın tek anahtarı,
Şefaatiyle Rabb’im, örtecek günahları,
O’ndadır, kimsenin çekmediği kutsi zahmet.

En yakın dostu O’nun, Hazreti Ebu Bekir,
Bana düşen ulvi hülya, kapısında kıtmir.
Eşiğinin pervanesi, her ırktan yüzbinler,
Konuştu mu alem susar, yer gök O’nu dinler.
Hasretinle dökülen, gözlerde yaş olsaydım,
Büklüm büklüm yollarda, bastığın taş olsaydım.
Taksalar elime kelepçe, boynuma yular,
Paspas diye ayağının altına koysalar.

Tut elimden Sevgili, tut ki Sana geleyim,
İstemem başka efendi, ben Sen’in kölenim,
Aşkın kor alevinde pişmiş gönül madenim,
Sensiz olan diyarı, cennet olsa neyleyim.

(27.06.2012/Sivas)

Fatih Erbaş
Kayıt Tarihi : 5.7.2012 16:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Erbaş