O'nun gurbetinde bilinmeyen bir arz boyuyor kalemimi,
Hazzın en mühimine biçilen kaderin tasavvufu bu olsa gerek,
ve O'nunla bahsi gerçek oluyor en sonların olmadığı sonsuzlar,
ne aklın düşüncesi kalıyor artık ne de hayalin kavrayışı,
sine-i vicdan tevhidin en haşmetlisine secde ediyorken,
en sevgilinin cemaline niyet bütün rüyalar şimdi,
ve dilsiz cumalarını yaşıyor beden iklimi ulaşmak için Lahut'a,
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;