İyi ki doğdun,
takvimler hâlâ bir şeye inanabiliyor.
İyi ki yoksun,
ellerin artık ellerin gibi değil
ve gözlerin…
gözlerin sen gibi bakmıyor kimseye.
Seni var kılan bir sevincin içinde değilsin artık,
orada durmuyorsun.
O boşlukta yaşanıyor sanıyorsun hayatı.
Olur.
İnsan yeniden yaşayabilir
aynı kırıldığı yerlerden,
kum dolar gibi.
Acı, zamanla ev eşyası olur nasılsa.
Bakışlarını saklamaya çalışarak yaşarsın,
sonra alışır insan;
kendi yüzsüzlüğüne bile.
Bir gün utanmayı askıya alırsın,
ertesi gün kendine bakmayı.
Göğsümdeki güneşin yerinde
şimdi küçük bir buz parçasısın.
Erimez, ısıtmaz,
sadece soğuk.
Kekremsi bir ağız tadıyla
ömür boyu yaşanır bu hâl;
dişlerin birbirine değmeden.
Bir değil, bin davranışının içinde
yine gözünün gittiği yerde olacağım.
Bir alışkanlık gibi.
Bir yanlış gibi.
Geçmeyen bir sızı gibi.
İyi ki doğdun,
çünkü bazı insanlar
hayata ne olmaması gerektiğini öğretir.
İyi ki yoksun,
çünkü ben artık
eksilerek tamamlanmayı öğrendim.
Kayıt Tarihi : 30.12.2025 00:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!