Karanlığın kana karışan bir zehir gibi
kış odalarına, ruhlara sirayet ettiği günlerde
istasyonlarda bir çığlıkla gelişen akşamın
sessizliktir bedeli, bir çığlık gibi!
Çocuk sesleri artık çekilmiştir sokaklardan
bahçelere çıkılmaz, uçurtmalar uçurulmaz
cins isimler rüyalara girmez olmuştur çoktan.
Şiddetin elindedir rüyaları süsleyen ne varsa
suyun sesi, baharın büyüsü, narın neşesi...
Bu dünya da rengarenk bir rüyadır aslında
ama tekinsiz gece tırmandı çıktı merdivenleri
karardı, kenar düştü rüyaları süsleyen ne varsa.
Kendi macerasına bile kahraman olamamış
ağlayamamış, ağlasa gözyaşını durduramazmış
gülememiş, gülse sevincini bilen olmazmış
cins isimlerden bir isim olarak k u ş ö l m ü ş!
Söyleyin bu insanlar neyi sevsin şimdi
neye inansın sonsuz ve mavi
çünkü ö l m ü ş t ü r g ö k y ü z ü, ölmüşse kuş!
Kayıt Tarihi : 22.6.2015 15:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dostum, arkadaşım Nazir Akalın, 38 yaşında, 12 Aralık 2002'de Ankara'da evine giderken geçirdiği tren kazası sonucu vefat etti. Şair ve edebiyat eleştirmeniydi. Ansızın bir kuş gibi uçup gitti. Evet ansızın…
![Faruk Uysal](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/06/22/kusun-olumu-2.jpg)
neye inansın sonsuz ve mavi
çünkü ö l m ü ş t ü r g ö k y ü z ü, ölmüşse kuş!
TÜM YORUMLAR (2)