Ayaklarım kaymış heyelan gibi,
Aslana yem olmuşum ceylan gibi,
Rengim öyle solmuş safran gibi,
Küstüm kaderime, gel ey Resül! ...
Bu derdim büyümüş dağlar gibi,
Günahlarım birikmiş kumlar gibi,
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.