Gölge oyunu gelenekseldi, derilere verilen şekillerle ışıklı bir sahnede oynatılırdı.
Zaman zaman hareketli, renkli ve ahengi yüksek yaşamın parçası bir oyundu.
Bu gölgeye o günün sanatçıları, insana ve yaşama ait duygu ve düşüncelerini niyet sorunlarını katarak esprili bir dille sorardı.
Sahne küşteri meydanına döner, atışma fasılları duygu damağında tada dönüşürdü.
Sanatın her dalı ayrı bir penceredir, penceresi kapatılan toplumların, birikimi de bir o kadar patlama yapmaya adaydır.
Gel gör ki bugün küşteri meydanı demagoglara kaldı!
Gölge oyununa konu figüranlar herkesle kavgalı!
Dananın kuyruğunun kopacağı ana hızla yaklaşıyoruz gölge oyuncusu arayışı içinde.
Küşteri meydanında müşteri avlıyor!
Danışıklı dövüş oyunu, gizli derin niyetlerin makyajı eşliğinde
Şark kurnazlığı ve garp hilesi desteği ile sahnede usta bir marangozun rendesinden çıkan kıymık gibi duruyor.
Kayıt Tarihi : 28.2.2016 21:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şeyh küşteri: İran’ın Küşter kasabasından Bursa’ya gelerek yerleşmiş ve söylentiye göre, ilk Türk gölge oyununu oynatmış olan kişi. Küşter: İran da bir yerleşim yeri.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!