Güneş olup kemiğimize,iliğimize işliyor önce
Sonra ruhumuza sızıyor,biraz sinsice...
Kimse kapıdan bacadan kovamaz pek baharı
Amma velakin çiçeklerin bu yıl pek yok ayarı...
Şaka desem 1 Nisan'ı yolculadık
Gece desem,az önce uykunun gözünü biraz soğuk suladık,
Yastık kavgasıyla sabahı karşıladık...
Kapıyı açtım ki,kuşlar cirit atıyor
Ağaçlar tutuşmuş rüzgarla AŞIK atıyor...
Yağmur durur mu,kuşandı baharın ilklerini,
Döküldü,saçıldı tüm incilerini...
Koşturdum apar topar gökkuşağının önüne
Dün gece rüyamda gördüm biri mutluluk koymuş az birazcık dibine...
İşte gördünüz benim de her yanıma bulaştı.
Bu bahar Aşkın da oku şaştı...
Sevdaya baktım ki,hala bacasından uyku tütüyor
Ah utanmaz sonra beni uyandırmadın diye hemen küsüyor
Oysa geceye söyledimdi yıldızlarını gözlerine sal,
Güneşe söyledim ki sen sabah dudaklarını sar...
Postacı geçti de yoktu gözünde fer
O gitti peşinden geldi müjdeli haber...
Sevda bu ya, tuttu yine inadı
Dedim söyle öyleyse,Aşk kömür karası mı,
Dedi yok,o gönüller sultanı
Dedim öyleyse,geldi de gönlünün sultanı
Şimdi küsmenin sırası mı?
06.04.2010 / İstanbul
Nurcan TepecikKayıt Tarihi : 6.4.2010 12:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutlarım sizi
Hiç küsmenin sırası olur mu? Şimdi gülmelerin sırası...
TÜM YORUMLAR (2)