herkesin girilmez kalkıp evine
çalınır kapıyı zili bilmeli
bir tanrı selamı ver ki sevine
hiç degilse tatlı dili bilmeli
internet var artık şimdi dünya dar
bir insan ömrünü bilgiye adar
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Güzel ve güvenilir, samimi alışkanlıkların verdiği terbiye;
hayatın zekasını inşa ederken böylesine değerli eserler verdirir.Şiiri beğeni ile okudum. Tam puan +ant. Kutlarım. Selam olsun.
cok degerli Hikmet bey.. benim icin pirlanta degerin de onerileriniz dogrultusun da gerekli duzenlemeleri yaptim. bir dize onerinizi kaptim hakkinizi helal edin..
bu de da ekinden cok cektim perde yazarken bile ayri yazar oldum.
yazarken.. verdi aldi yazarken birlesik.. yer de dar da derken ayri yazmak tuhaf.. mumkun mertebe ayri yazmaya calisiyorum mi ki ve da ekini.. bu sefer kafada sozunde birlesik olmasina sevindim..
yine bir vahim hata yapip..
ehliyet edinip yazmisim halbuki bilgilen deme kasti ile baslamistim.. orayi da duzelttim..
caycinin bayat fikrini tirnak icine aldim.. okumasi gerekliligi belirginlessin diye..
burdan bakinca gorulmuyor da.. basliktan sonraki segmeye manzum yazi diye baslasamda..
seke seke zipliya zipliya.. yurumeyi..
siz gibi ustadlar yorum fikir oneri elestirisi.. dortnala yol alacagima inaniyorum..
naciz manzumeme katkiniz icin sukranlarim sunar hayirli calismalar dilerim.. su hali ile bile cok kusurlari olduguna inandigim yazinin..
ileri gitmedine katki.. basim taci oneriler ile.. yol bulacaktir..
tesekkur.. hayirli calismalar saygilar..
YÜRÜYÜŞÜNDEN BİLİNİR…
Bir tayın gelecekte Küheylan olup olamayacağı yürüyüşünden belli olur, derler.
Zaten rengiyle, başını tutuşuyla, ayaklarına basışı ve kişnemesiyle, rahvanıyla ve tırısıyla yani her haliyle kendini gösterir.
Belli özellikleri genlerinde taşır.
Baktığınızda asaletini zaten görürsünüz. Işıltısı yeter.
Karga de bence kuşların en asillerinden biri, en azından görünüşü itibariyle…
Yaratan öyle güzel yaratmış ki, baştan kuyruğuna kadar, sanki bürokratların en başta geleni, asilzadelerin en önde gideni…
Muhteşem bir smokin giydirilmiş, en özel ve en resmi tarafından…
Varsın sesi biraz bed çıksın. O görünüşe hayran olanlar sesine ehemmiyet vermeyebilirler.
*
Şöyle bakıyorum da, her işin kendine has güzel bir tarafı var. Kaidesi kuralı var. Yolu yordamı, şekli şemalı, tarzı üslubu, yöntemi – metodu var.
Diyelim ki, keklik yürürken seke seke yürür, kanadını süzerek uçar. Karga yürürken zıplaya zıplaya yürür. Sülün, süslü teleklerini göstermeden sülün olduğunu unutur.
*
Kardeşim, ne diyeceksen de Allah aşkına!
Şimdi de hayvanlar âleminden mi ders alacağız, demek de var.
Ne yapalım yani, şiirde hayvanlar âleminden örneklemelerle yol alınıyorsa bizler de bunlardan bahsederek şiire bakacağız.
*
Mademki, her nesnenin kendine has bir özelliği var, neden şiirde de yol yordam, kural kaide olmasın?
Bence de, tutulan tarza, gidilen yola göre mutlaka olmalı..
Uyaklarında da, rediflerinde de, duraklarında da, tasvirlerinde ve sanatlarında da isabet olmalı. Yoksa lafla küfeyi doldurup küfeyi de yazanın sırtına bağlarlar.
*
Bence, şiirleri çok fazla uzattıkça çok şey söylemiş olmuyoruz; akıcılığını, özelliğini ve anlamını bozmuş oluyoruz.
Fazla dörtlükler, şiirin akışına uymayan kıtalar mutlaka atılmalı.
Şiirde bir bakıma, dolaylı da olsa kakofoni oluşturabilecek sözlerden mümkün olduğunca uzak durulmalı. Şiir hakkında görüş yazanlar bunun ne olduğunu çok iyi bilirler.
Dörtlükler anlamca birbirini tamamlamalı.
Her dörtlükte de kendi içinde anlam bütünlüğü olmalı. Dizeler de anlamca birbirleriyle uyumlu olmalı ve birbirini tamamlamalı.
Kelimelerin doğru yazılıp yazılmadığı mutlaka gözden geçirilmeli ve güzel Türkçemizin güzelliğine güzellik katılmalı.
Bu genel değerlendirmeler üzerine şimdi şiire kabaca bir göz atalım.
1. DÖRTLÜK:
1. dize 6+5 = 11’li hece ölçülü.
Diğer dizelerin durakları 4+4+3 = 11’li gibi görünüyor. Karga zıplaması mı, keklik sekmesi mi?
2. dize anlamca tam oturmamış gibi durmuyor mu, değerli Demircan?
“çalınacak kapı zili bilmeli”
Kim, neyi bilecek? Kim çalacak?
Nasıl olabilirdi?
“Çalacağın kapı eli bilmeli”
tür türevinde olabilirdi mesela…
Uyağa anlamı feda etmeden de yine uyaklı olmuş olurdu. İlla zengin / tunç uyaklı olması gerekmez ya.
3. dize de:
“hediye almasan bile sevine” yerine;
“verdiğin selamı alıp sevine” şeklinde neden olmasın?
4. dize:
“hiç olmazsa tatlı dili bilmeli” yerine;
“yürekten söylenen dili bilmeli” şeklinde olabilirdi.
Böyle olursa ne olurdu?
İyi olurdu efendim, iyi olurdu. Anlamı fazla bozmadan duraklarını da sağlama oturtmuş olurduk.
Yani 6 + 5 = 11’li olarak başlandığı gibi devam ederdi.
*
Şimdi dörtlüğe bütün halinde bakalım:
“herkesin girilmez malum evine
çalınacak kapı zili bilmeli
hediye almasan bile sevine
hiç olmazsa tatlı dili bilmeli”
*
“herkesin girilmez malum evine
çalacağın kapı eli bilmeli
verdiğin selamı alıp sevine
yürekten söylenen dili bilmeli”
Her dörtlük üzerinde yeniden durulup, özellikle de ekleri eksik söylenen kelimeler yerine mümkün olduğunca, tam olanını kullanmak daha isabetli olur.
“insan artık ömrü bilgiye adar” dizesi buna güzel bir örnek.
*
“okuma çaycı ol yüzelli çay at
taşıma kafan da o fikir bayat
koskoca kıtaya veriyor hayat
yine afrikayı nili bilmeli”
Kural, kaide derken; yüz elli (sayı bildiren kelimeler ayrı yazılır)
…kafan da… yerine …kafanda… “-da” birleşik.
(Kafanın içinde anlamında)
Okuyan veya okumuş çaycı olsa daha iyi olmaz mı? Almanya’da ve Avrupa ülkelerinin çoğunda “garsonluk” ve benzeri işler meslek olarak okutuluyor veya meslek edindirme kursları ile sertifika veriliyor. Belgesi olmayana iş verilmiyor.
Misal dedik.
Anlamı zenginleştirmek ve örnek olmak babından. Hem eleştirip, hem de doğruyu söylemek bakımından…
Şimdilik benden bu kadar, değerli kardeşim.
***
Demircan kardeşimin geniş anlayışına ve hoşgörüsüne sığınarak bunları yazma imkânı buldum.
Yoksa herkes benden çok çok güzel şiir yazıyor.
Ben kendime, şiir yazmaya çalışan biri gözüyle bakıyorum. Şairim demiyorum, diyemiyorum.
Ozanlıkta da hiç gözüm ve sözüm yok.
Takdir etmem ayrı konu.
Sevgi ve saygı bütün gönlü güzel dostlara gitsin.
Sağlıcakla…
*
11 Ağustos 2013
Hikmet Çiftçi
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
zevkle okuduğum bu güzel şiir için kutlarım sizi... tebrikler
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta