Tarı zülfün zifirisinde bir bilinmezlik uykusu
Kuytularda hikmetin çarkları harıl gürül işlerken
Şifa suyu nebatın tabiatına zerkinde ölüdür kâinatın usu
Ev sahibi geçici konaklar., Göçebeler sur dibinde molada
Sayhada bin bir kapılı aralık ve renkten renge giren pusu
Çok değil belki birazdan gün ışığına boğulacak mor oda
Hayat hakkından masum kalır nurlanınca etraf
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
'Şu nadide tespitlerinizden dolayı kutlar ve başarılar dilerim.
Kul olmaya çalışmak var, aklı emanet alanlara
Hayırdan şer çıkarmak, ışıktan karanlığa varmak gibi
Gözler baksa neye yarar, zahirde daldan dala konanlara
Gönül çirkefi iştigal ederse ki, balı zehirle karmak gibi
Karineler var yonca yaprağında gülde, çiçekte zülde
Kalbi vuslat için çarpanlara müjde, armağan hayat
Sübut ve vefa, şu göğe bakan mor sümbülde
Onun için mi, O’nun işimi bu azim beyat! ? .,
Uyanmak için uyanık olmak için en kara günde
İş işten geçmeden evvel, demeden heyhat!
O kendisini sorgulayabilecek mi acaba! .,
Akli baliğ olan susku? ! .,
Sevgi ve saygımı sunar selam ederim'
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta