KUŞLAR ve UÇURTMALAR

Ortalık kaynıyor...
Kan gövdeyi götürüyordu yine
Kiçik hısyn kurşunlar arasında
Mermi fırtınasıyla dönmekteydi evine
Babası tam yedi yıl olmuştu
Ekmek davasına gideli gurbet ele
Evde bir ana bir yaşlı teyze ile
Birde kocamış dede ve nene
Ekmek be...
Karın doyurma sevdasınaydı oysa çekilen onca çile
Öyle ya…
Kiminin boğazından geçen günlük sadece kuru ekmek
Diğerinin tercihi ise bilakis yağsız vede sinirsiz büftek
Dünya kuruldu kurulalı hep aynı densizlikle dengesizlik
Vede aynı adalet…! ! !
Cerahat… Cehalet… Sefahat… Selamet…
Terörle yaşıt doğan bebekler 35’ i geçti de
Hatta 40’ ına merdiven dayadı

Ne güzelde sevinmiştik oysa sanki ne vardı
Olanca hevesimiz kursağımızda kaldı
Sayısız hüzün hüsran şimdilerde
Geldi kapıya dayandı
Bunaldı kiçik hısynim… Bunaldı
Küçük hüseyinim bunaldı
Etrafına bakındı… bakındı…
iki arada bir derede
Darda kaldı hüseyinim darda kaldı…
Bazen sabahın şafağıyla komşulara gelen ekiplerin;
>
Sesiyle uyandı...
Kimi zaman dağdan gelenlerin
Etmediğini bırakmadıklarında ise
Saat gece yarısı o an zifirin karanlığıydı

Doğu ve Batı...
Yazı ile tura kadar farklı;
Siyahla beyaz kadar ayrıntılı;
Soğukla sıcak kadar bunaltılı;
Güneydoğuda hüseyin olmak
Orada çocukluğu yaşamak
Evet kimilerine göre çocuk olmak vede çok olmak
Çok olmak yaaa….
Düşünce kafa yapısı hep bu genelde
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Borsa yükseliyor döviz fırlıyor
Şişman gebeş sömürdükçe sömürüyor
Kimsenin kılı kıpırdamıyor;
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Askeri ücretlinin bankaya yatırılan maaşının
3 te 1 i… Yarısı gün geri istenip garip yetim hakkı yeniyor
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Aynı zihniyet tüyü bitmemiş öksüzün hakkıyla
Yılda 3 defa ümre hac yapıyor har vurup harman savuruyor
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Muhterem patron bir cami yapıp on misli vergiden düşüyor
Zavallı halk bak ne kadar dini bütün adam uykusuna yatıyor
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Bir yanı suriyeli mülteci telaşı…
Diğer yanı 40 yıllık bitmeyen terör belası
ÇOCUK HÜSEYiNLER ÇOK OLUYOR…! ! !
Ve tam 40 lira olmuş kıymanın kilosu
Afrikayı değil anadoluyu sarmış gidiyor
Aslında açlık yoksulluk yoksuzluk filosu
Tükenirmi be tükenirmi hiç hüseyinlerin yası

Evet hüseyinim;
Bilmem daha ne kadar bulanık sularda çimeceksin
Daha ne kadar dere üstüne köprü diye konulan
Kütüğün üstünden korka korka geçeceksin
Daha ne kadar geceleri köy baskınları
Seni ürperten kapı gıcırtılarıyla uyanacaksın
Daha ne kadar oyuncak araba niyetine
Kerpiç parçalarını yollarda sürecek sürükleyeceksin
Daha ne kadar 7 yıldır yüzünü göremediğin
Babanın özlemle yollarını gözleyeceksin
------------

Kiçik Hısyn... Yani Küçük Hüseyin Sorar;

Eeeyy Ana... Ses Ver Ana... Ses Ver Bana! ! !

Hava Durgun Bu Yıl Yine Göçmen KUŞLAR
Uğramaz Oldu Buralara
UÇURTMALAR Şimdi Mahsun
Bu Güzde Yelken Açmaz Oldular Havalara
Bu Hayatta Bu Yaşamda KUŞLAR ve UÇURTMALAR Olmasada...
Gönlümce Huzur Umut Sevgi Dolu Bir Gelecek Yokmu
Yokmu… Bu Kuş Uçmaz Kervan Geçmez Topraklara
Bana Bu Yurtta Bu Yörede Bu Diyarlarda! ! !

Dur… Dur hüseyin sakın ola ananı daha fazla yorma
Bak iki çift söz edeceğim şimdi darılmak yok ama;

Sana ümit veremem küçük hüseyin beni bilirsin;
Senden evvel tam 40 yıldır hasretle yananlar gibi
Bilki sende bekleyeceksin...
Kimbilir belki 40 yıl senden sonrakilerde bekleyecek
------------
Sana bir sır vereyimmi küçük hüseyin
Bu dava kolay kolay bitmeyecek
Aslında işin aslı esası şudur ki;
Bak bu cadı kazanı kaynadıkça kaynıyor
Hergün herkes sadece kendini kandırıyor
21 Eylül 2015 Pazartesi – 23:20
Kuzey Ren Vestfalya / Almanya