saçlarımda sarıyı
gözlerimde sevdiğimi arama anne
saçlarımın sarısını buğday başaklarında
gözlerimi! gözlerimi delikanlı çağımın
ebedi sevdasında bıraktım …
şah damarımdan fışkırırken arşa al kanım
gök kubbenin çehresinde tutuştu
yağmur çiseciklerine üşüşen gözyaşlarım
yandı kefen tanımayan masumiyetime
damlayan içi ayın
yakamozların kirpiklerinde pıhtılaştı
yerlere saçılan çocuk gülücüklerim
al! anne sol göğsümden nişanımı
bağrına bas
dünden yetim düşlerimi anlat ona
her akşam yolunu beklediğim
gittiği seferden dönmeyen babamı
bir çift ayakkabıya günlerce nasıl çalıştığımı
uçurtma uçuramadığım kırları
seller sular basan evimizi
tütmeyen bacamızı
katıksız aşımızı
en çok en çok da ninemim masallarını
yemen seferinden dönmeyen dedemi
çanakkale harbinde şehit düşen amcamı anlat …
omuzlarında gezdir anne!
uykularımın ay yıldızlı rüyasını
tan yelinde süzgün turkuaz kuşlarına sal
sabah yıldızının nemi düşsün
açılmamış gül goncası dudaklarına
yanaklarında allanan güz vurgunu
nisanları çağır
kan dolan gamzelerimin
hilâl sinen suskunluğuna
kopsun denizler
kara yelin beyaz duvağından estirsin
dağlara özgürlük
güvercinlerin safir uğultularından aksın
koyaklarıma karışsın kevser’ler
gün kızılı sancıların
esaret tanımaz doğumlarından boşalsın
doruklar
değmesin anne değmesin
ebedi sevdamın kınalı parmaklarına
namert eli
git! uşak makamında dağlanırken bakışları şafakların
lâl doğrayan dillerine haykır
dilkeşhaveran minarelerin
dökülürken parçalanan secdelerin bendinden
çiçeği burnunda sızısı yaşımın
deşilen plesantasından ebemkuşağının
ölü doğururken gelincikler
gümüşdere’nin inleyen marşına
dalında solan hayallerin menevişlerini
haykır !
şimdi !benim kıyılarımda anne
toprağa sızan nefesimden kalkar
ağzı açık cemrelerimin cıvıltıları
küllenen çığlıklarından dirilir üniformamın
mavi kelebekleri
sende ağıt yakıp
oğlum öldü diye ağlama
ağlayıp da serçelerimin tüylenmemiş yavrularına
karıncaları çağırma
ben kandil’e inen nurlarda edalı
güneşin nabzını yüksek ova’da
avuçlarında sıkan asker
benim postallarımda titrer
inlerinde satılmış kahpelerin şerefsiz dölleri
ben türk’ün ölümsüz neferi
ölüm saçarım anne! ölüm
hürriyetime göz diken soysuzlara
hücrelerimin boynundan asılan künyemden şahlanır
kırarım bayrağıma uzanan pis eli
sen yeter ki ağlama anne !
dik tut eğilmesin yüreğime
o güzel başın
giderken
üzerime kopan ezanlarla gençliğimi
sessizce ört üzerime
nazlı sevdiğimi
son defa aç kuzuna kucağını
doyasıya çekeyim içime kekik kokulu sineni
ak alnından öpeyim
ve unutma
kuşlar gece ölür anne!
''Yarpuz edb sayı 12''
Filiz Kalkışım ÇolakKayıt Tarihi : 26.7.2016 21:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (22)