koyu kıvamlı bir kıvanma ile şeytanı vuruyorum
alnının tam onsekizkırkbeşinden
yedeğinde kuş ölüleri var artık seyreltilerin
düşük çözünürlüklü bir denklem olmasaydı ahh hayat
burada bu geniş varoluş sınırında ne işi olabilirdi ki kuşların
kuşlar dedim
yine derim
kuşlar
zamanlı zamansız yüzüme
ihtiyar gökyüzü biletleriyle giriş yaparlar
kuşlar ve yine kuşlar
alnımda metaya indirgenmiş bir çok çocuk koştursa
da kuşlar
bozuk niyetlerimi
kırçıl sakallarımın arasında gizlemekte çok mahir
zaman sayıklamasından
şehrin mecburi tesettüründen
ölümden ve ve yüzüme çarpıp duran kar beyazdan
hiç sıkılmadılar
kuşlar
özellikle de
uçmaktan yorulmayanlar
bilmem hangi sese kilitli kalsam şimdi
üstüme beyaz eşyalarla saldıran şark kurnazlığına teslim olmalı mıyım
yine de uzun uzadıya ölür kuşlar
kuş ölür..
kanserli bir şehre marşlarla girsek de ölür..
girmesek de..
bu salgın hayra yorulmaz artık..
bu humma bu ateş..
bu gece gökleri..
hiç hayra yorulmaz kelebeğim..
zor..
artık çok zor..
zamanı zindan karanlığı saymak
m.M..
Münzevî MuhayyelâtKayıt Tarihi : 22.2.2012 20:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!