Küskünüm Sana Dost!

Devrik yüreklerin buğusuna küsüpte geldim sana!
Yitik ömürlerin ihtişamına,
Yitirilmişlerin ardından ağlamadan!
Yitirmeden değer vermenin asilliğiyle.....
Dostça,insanca, yürekten bir gülümsemeyle,
Gözlerinin gördüğü gibi bir merhabayla, seslendim sana dost! ...
Senin için, sadece sen olduğun için!
'gıcık şair' Unutmaz artık senin bu soysuzluğunu.....
Ardımdan konuşmuşluğunu, arkamdan vurmuşluğunu....

Sen kendini Kim sanırsın! dost.....
Osmanlı'da padişah mı? saraydaki Sultan mı?
Yoksa, haddini aşıp;
Semadaki Rab mı?
Biliyor musun kim olduğumu? ....

Pabuç bırakır mıyım? sanıyorsun; ben için yaptıklarına...
Yedi diyarda tellal olsan ne yazar! ....
Biliyor musun benim kim olduğumu?
Yorgun nehirler aşmış, gelmişim!
Karşılığı bu mudur? dost....
Yüreğimden dizeler getirmişim!
Bedeli, soysuz bir terkediş miydi? dost...

Pabuç bırakır mıyım? sanıyorsun; ben için yaptıklarına...
sırf; senin için susuyorum...
sana ders olsun diye...
belki suskunluğumdan, bir ders çıkaracağını umarak!
neyse! ...
De get; yoluna...
Söyleyecek kelamamım yok gayrı! ...
Bundan gayrı olmaz da zaten...
Benden beter ol emi!
Eski Dost......

15.06.2004 / salı
Lilas / Van