Küskünüm Şiiri - Nurullah Koç 2

Küskünüm

Hicranlı gecenin kör akşamında,
Verdiğin sözlere, dile küskünüm.
Nice nağme varken, rast makamında,
Çaldığın sazlara tele küskünüm.

Gitmeye and içip birden apansız.
Köprüleri yaktın neden zamansız.
Muğlak denizlerde gezerken bensiz.
Çektigin küreğe sala küskünüm

Ömründe gördün mü? Sen böyle yanan.
Meczuptan bedbahttan beterim inan.
Dilerim en kara renklerle sınan.
Giydiğin yeşile, ala küskünüm.

Vız gelirdi kar, kış, boran tipi ne .
Muhattap kalmasam emir kipine.
Gönül toprağımın en dibine,
Diktigin fidana, dala küskünüm.

Takılsın ayağın karlı bellerde.
Nedamet hislerin gezsin dillerde.
Bağban olmadığım hoyrat ellerde,
Gezdigin bahçeye , güle küskünüm.

İtikleyip beni dert batağına,
Davrandın son kere zul tetiğine.
Ümit vaad edip aşk peteğime,
Ördüğün o sırra bala küskünüm.

Çiçeğim soldurdun sen hiç solmayan.
Sabrimi taşırdın sen hiç dolmayan.
İçinde suretim resmim olmayan,
Açtığın kağıda fala küskünüm.

Bahtiyarlik uzak , en az sen kadar.
Zanlı benim haşa! Değil ki kader.
Dolarken gözüme tarifsiz keder.
Çektigin sürmeye bile küskünüm.

NURULLAH KOÇ

ERZURUM

Nurullah Koç 2
Kayıt Tarihi : 3.5.2018 23:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nurullah Koç 2