Diyemem ki...
Seni yok etmeye geldiğimi, seni kanatmaya ant içtiğimi, senin kanını sunaklarda biriktirmeye ve ayinlerime kurban etmeye geldiğimi diyemem ki...
Diyemedim...
Gittim, tüm pervasızlığımla...
Gittim tüm ayıplarımla...
Ve hatta ihanetlerimi de aldım sırtıma gittim.
Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Yerde yürürken gördüğüm
Devamını Oku
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Yerde yürürken gördüğüm
Sana o zaman demediğimi demeliyim şimdi usulca. Elveda!
hüzünlü bir denemeydi tebrikler
şimdi usulca. Elveda!
çok yürekten ve başarılı bir deneme
sevgiyle...
kızıl çocuk...
yüreğinden gelen kelimelr müthiş arkadaşım devamını bekliyoruz.sevgilerimle..
Gitmek gerekir bazen,gidişimizi hazırlayan da bazen bizizdir,bazen sevgili...Ama gitmek en doğru seçimdir birlikte olmak yakıyorsa yürekleri...Yürek sesin susmasın Sevgili Funda...
Vay ki vay... Çöreklenmiş düşler bunlar... Belki de düş dediğimiz ama sadece düşünceler bunlar...
Ama bitmeyecek hep bir günlerde bunlar... Ve hep umulmazla çıkacak karşımıza bunlar...
Bazen acı verecek bazen kızgınlık...
Ama belki bir gün tiksinti vercek düşler bunlar...
Ama yine de göreceğiz tıksıra tükene yine bu düşlerde varız diyeceğiz kendimize çünkü unutulmazlık mührü yapışmış beynimize...
Ne onu, ne de onunla kendimizi.... Terk edeceğiz boşluğa...
Yollara düşmek istiyorum, puslu, güneşin aydınlığını kestiği gecelerde, yollarda, yolların uzunluğunda uzamak istiyorum…
Hesapsız düşüncelerin, bedenimi ısıtmasından kurtulup, tek başına, yolun kesik çizgisini ortalayarak, uzamak, kıvrılmak istiyorum, zift kokularını yararak…
Şehirlerin, kentlerin isimlerini ardı ardına sıralamak istiyorum, bu kentin kuru havası, kızgın hırsları boğazımı yakıyor, ardımda terk ediliş şehirlerimi yalnızlığıma bırakarak,
uzaklaşmak, istiyorum… Her günün sabahında, yeni bir şehrin mahallesinde doğan güneşin ışıklarını karşılayıp, bir şehri, bir şehre daha terk etmek istiyorum…
İçim içime sığmadan hep bir şehre sığmama korkusundayım… Hep bir şehirde onunla karşılaşma korkusunun sızısı yüreğimde… Ve ben kendime yabancılaşıyorum artık…
Akşamların karanlığını, gecenin zifir alacasına terk ederek, gölgeme basa basa yürümek, kendime yalvarmamak istiyorum…
Her gece çıldırasıya kendimi düşünüp, düşlerimin peşine onu takıyorum ve artık yalvarmıyorum…
Mustafa Yılmaz
ant+10
konun işlenişi çok ustaca..çok seviyeli ve buram buram kalite kokuyor...tebrik ediyor saygılarımı sunuyorum..+10 puan
ben senin hiç ağlamadım.....emeğine sağlık
Ben değilim O. Ben Sen’im aslında. Ellerin, gözlerin, göğüs kafesinde hapsolan kırlangıç, çırpınıyorum duy artık beni.... duraksar mı zaman, yenilenir mi duygular yeni baştan.nasıl unutur bağlandığı şeyde ayrılınca inasan. kalemine sağlık. güzel içten dugular taşıyan bir çalışma.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta