Kuşlar mavi beyaz sarnıçlarında dün gece,
Mehtabın koynunda dilce,
Heceleriyle,
Senin ruhundan süzüldüler ey İstanbul.
Bir tatlı ülfet ve letafet ile,
Hoş bir akis ve nezaketle,
Taze dudaklarından gelincik dökülen Hanım Efendi,
Çıkardı boynundan lale desenli eşarbını.
Şehir kudretiyle kendinden emin,
Sürekli bir sevda hali ve ilmek ilmek dualarıyla,
Kandillerini süsledi minarelerin.
Ruhani bir akşamdı,
Lakin bu akşamda, gözleri kör eden bir gaflet hali de hakimdi.
Ne sen yerinde idin, ne de ben.
Yataklarımız henüz taze ve sıcaktı.
Kuşağını çözmüştü şafak, ve seherden kalma yağmur taneleriyle duş alıyordu.
Ay, gerdanında parlayan o hale ile gökyüzünde,
Nur damıtıyordu denizin ışıldayan yüzüne.
Sen, kardeşim sen,
Görmüyor muydun bu manzarayı,
Ve acaba hayretler içerisinde kalmamış mıydın?
Kendime sordum,
Neyin tamam senin,
Hep eksik ve kırık şu dünya işleri.
Neyi doğru yapabildin ki? Hep bir oyalanış işte.
Ha maziden kalan bir rüya, ha atiye gebe hülya...
Solukların bile meçhul senin, ve ne tutunabilmiş Allah aşkına
Sarkınıp duran gecede ve avare avare dolaşan günde.
Sonra kendi salvosuna yakışık bir hamle ile
Nefsime baktım.
Bunca perişanlık içerisinde bile gafletinde ısrar etmekte,
Ha bir lahza daha hayat, hayal, heva, heves
ve tul-i emel murat etmekte...
Ne olacak bu işin sonu dedim,
Bir zehir tenceresi içinde bedenim eskimekte.
Ne dünden yana bir ümidim ne de yarında bir teselli gezinmekte.
Aç bilaç ruhum sadece derin,
Efsunlu anlara bakarak,
Aşkın tesiriyle bir an,
O bir an vecd ile yetinmekte…
Ey canlara canan olan yoldaş, ey mahzun maşuk...
Ah nerelerdesin.
Bunca varlığın telaşesinde,
Yaşadığımız yokluk nöbetlerinden beri,
Seni hangi hiçliğin ne yanında bulabilelim.
Böyle bir an halet-i ruhaniyeti ile...
Kendimde ötüşen ve çığıran
Tüm mahlûkatın seslerine kulak kesildim.
Evet efendim,
Rüzgârı kemiklerimin arasından geçerken bıraktığı uğultuyla bir,
Yalnızlığı onun da bir kaderi ilan ettim.
Bu ses...
Yokluğun gölgesinde varlığıma,
İskeletime kadar sokulan bu ses.
Beni ölümün yeni başlayan arzularını
hayretle temaşaya meylettirmekte…
10.04.2017
Nurullah KaragözKayıt Tarihi : 17.9.2023 09:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!